Nerede O Eski Ramazanlar? (Mimlendik)

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com
By -
33
Bloglarda bir durgunluk var. Bu durgunluğa bir canlılık katmak isteyen İstiridye Avcısı güzel bir mim başlatmış. Beni de Ece EVREN, nâm-ı diğer Ece Abla mimledi. Mimin ana teması "Nerede O Eski Ramazanlar?" Şu sıralar "Nerede o eski Ramazanlar?" denince ilk aklıma gelen şey Saadet Partisi'nin hazırlattığı video. Onu izleyip geçelim sorulara...



1) Ramazan'ı bir hediye paketine benzetirsek sizin için nasıl bir paket olurdu? İçinde sizin için neler olurdu?

Ramazan Ayı zaten bize bir hediye. Hem de ışıl ışıl, cıvıl cıvıl gelen bir hediye ancak son yıllarda o hediyeyi aldığımızda olması gereken kadar sevinemiyoruz sanki. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem'den azat olan bir aydan başka ne hediye beklenebilir ki? Farz namazların sevapları katlanıyor, nâfile namazlar ise farz namazmış gibi kabûl ediliyor Allah indinde. Daha ne olsun? Bundan güzel hediye mi olur? Bizim ufaklık var (Kayra Eymen) ne hediye alırsak alalım mutlu olmuyor; Ramazan Ayı'na da biz aynı muameleyi yapıyoruz sanki. İçerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi de Ramazan'da. Bundan büyük hediye, bundan büyük nimet mi olur ki!


2) Ramazan ile ilgili hatırladığınız en net anınız hangisidir? Size kazandırdığı hislerle birlikte anlatır mısınız?

Açıkçası geçmişte yaşanılan anıları hatırlamakta çok da iyi değilimdir ancak çocuklukta yaşadığım bir anım aklıma geldi tam da şu an! Biz aslen Afyonluyuz ancak babamın işi dolayısıyla Kütahya'da doğup büyüdüm ben. Bayramlarda Kütahya'dan Afyon'a giderdik. Ramazan Ayı'nın o son günlerinde amcamın çocukları ile sahura kadar oturduğumuzu, davulculara bahşişler dağıttığımızı iyi hatırlıyorum.

3) Çocukluğunuzdaki Ramazan ve şimdiki yaşadığınız Ramazan arasındaki en belirgin farklar sizce nelerdir?

En belirgin fark saygı! Eskiden insanlar oruç tutanlara saygı gösterirdi. Şimdi kimsede empati de kalmamış saygı da kalmamış! Oruç tutup tutmamak değil mesele. İsteyen tutar, isteyen tutmaz ancak tutmayanlar, tutanlara karşı saygılı olmalılar ve açıktan yiyip içmemeliler. Eskiden Ramazan ayında lokantaların camları gazete kağıtları ile kapatılırdı ki oruç tutanlara karşı bir saygısızlık olmasın ama şimdilerde lokantalar, cafeler, restoranlar yine hınca hınç dolu oluyor gündüz vakitlerinde bile. Bazen kendi kendime oranlıyorum da sanki oruç tutanların sayısı, oruç tutmayanların sayısından azdır şu güzelim memlekette. İstatistiklere baksak %90'ın üzerinde müslümanız! Ama sözde!

Ben İtalyan Dili ve Edebiyatı okudum. Üniversitedeki arkadaşlarımdan biri Romanyalı idi. Ben oruç tuttuğumda sözde müslümanların göstermediği saygıyı gösterirdi. Yine dediğim gibi tutup tutmamak ayrı mesele; tutana saygı duymak ayrı mesele.

Bir mimin daha sonuna geldik. Ben şu an kimseyi mimleyemiyorum çünkü şarjım bitecek! :) Okuyan ve yapmamış olan varsa yapsın lütfen mimi!

Yorum Gönder

33Yorumlar


Yorumlarınızla yazıma katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim.

Forum'a da beklerim...

  1. Zaten yabancılar bu konularda bizden daha hassas. Hangimiz Müslümanız sorgulanır böyle bir durumda. Güzel mimdi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Din ayrı bir konu, ahlâk ayrı bir konu. Ahlaksız müslüman olur mu? Günümüzde oluyor işte maalesef...

      Sil
  2. Eski Ramazanlar mim yazıları Çok keyifli Çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. En çok da yabancıların bu işlere bu kadar hassasiyet göstermeleri koyuyor insana. Kendi insanın bu kadar saygılı olmazken.

    YanıtlaSil
  4. Olaylara müspet açıdan bakabilmek ne güzel! Ramâzân-ı Şerîfiniz hayırlara vesile olsun efendim...

    YanıtlaSil
  5. Ramazan hediyelerine bakış açınız güzelmiş..Gerçekten de öyle,Ramazan ayı hayırlı bir hediyedir.. Emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
  6. En belirgin fark saygı kesinlikle katılıyorum..

    YanıtlaSil
  7. Tam bende yapacaktım ama düşündüm ve eski ramazanlar diyebilmek için biraz fazla genç olduğuma karar verdim. Sanırım ben hiç o "eski Ramazanları" göremedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin de muhakkak gördüğün farklılıklar vardır Ali kardeşim.

      Sil
  8. Baştaki videoyu yeni izledim. Gerçekten fiyatlar uçmuş durumda. Fakat birileri hala görmüyor bu durumu.

    YanıtlaSil
  9. Herkes gibi bende söylemesem olmaz bu sözü; nerede o eski Ramazanlar... :) Samimi bir yazı olmuş. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece buraya yazıp geçmeyin efendim mime katılıp blogunuzda da yazın...

      Sil
  10. ah ah evet yaaa yabancılarda saygı var bizdeeki en büyük eksiklik bu sayılır zateeen :) eleştiririrz onu çok severiiz :) kayraya öpücükleer :) ne güzel isim ayrıcaaa :)

    YanıtlaSil
  11. Şimdilerde saygı konusu biraz azaldı ama yine de fena geçmiyor ramazanlar. Daha uzun yazacaktım ama şarjım bitiyoooo:)

    YanıtlaSil
  12. Ne güzel ne içten bir mim olmuş. Yüreğinize sağlık. Saygı meselesine ben de katılıyorum. Yabancılar bize göre farklı dine farklı kültüre çok daha saygı duyuyor. Umarım biraz da olsa bu konuda onlara benzeyebiliriz. Hayırlı Ramazanlar .

    YanıtlaSil
  13. Güzel, içten ramazanı hissettiren bir yazı olmuş. Ben bu mimi çok sevdim. Hayırlı ramazanlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlı Ramazanlar siz de yaptınız sanırım bu mimi...

      Sil
  14. I thought in English.....
    Stop by to say "hello"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thanks for your stopping by. I am quite busy nowadays; I can not write new posts and can not visit your blogs.

      Sil
  15. Eskiden lokantaların camlarının gazete kağıdı ile kapatıldığını bilmiyordum. Evet çok hassasiyet göstermişler ama ben burada farklı düşünüyorum. Şöyle ki, eskiden yaşam tarzı başkaydı şimdi çok başka. O zaman insanlar evlerinde otururdu, şimdiki gibi AVM, sinema, alışveriş çılgınlığı ve depresyon yoktu. Şimdi herkes depresyonda, gençler sınav, gelecek endişesi içinde ve psikolog kapılarındalar:( Daha 20'li yaşlarda depresyon hapları kullanıyorlar ve dolayısıyla çıkıp kendilerini AVM'lere atıyor orada biraz olsun sıkıntılarını atmak istiyorlar, bir film izlemek istiyorlar, sonra ertesi gün yine vizelerle, finallerle boğuşacaklar çünkü, ya da eşiyle sorunu olan, eşinden boşanmış olanlar kendilerini AVM'ye atıyor indirimden iki ucuz bir şey alsa mutlu oluyor, o arada bir şey yiyor, içiyor. Şimdi ben oruçlu olsam asla bunu saygısızlık olarak kabul etmem çünkü düşünün Recep bey, oruç tutanlar akşam iftar için güzel yemekler yapmıyorlar mı? Herhalde iftar için et yemeği, salata, çorba hatta tatlı yapacak evin hanımı. E hem oruçken, hem o yemekleri yaparken de canı çekebilir. Veya evde iki kişi oruç tutsa, bebek ya da okul çağında küçük çocuklar yemek yemeyecekler mi? Onları görünce kızıyor muyuz? Ya da evde günde 3 kez ilaç almak zorunda olan yaşlı veya hastamız olsa biz oruçluyken ona yemek yedirmeyecek miyiz canımız çeker diye? Yani kendimden örnek vereyim oruç tutsam lokantada yemek yiyenler umurumda olmaz, canım da çekmez zaten bu nefis terbiyesi, dediğim gibi lokantaya gelene kadar evde mutfakta da yemekler pişecek, mis gibi kokacak:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimsenin canının çektiği yok zaten Müjde Hanım. Benim şahsen hiç canım çekmiyor. Ben müşteri ziyaretine gidiyorum adam karşımda çay içiyor, yemek yiyor, sigara içiyor. Ben bundan da etkilenmiyorum ama karşımdaki insanın benim inancıma saygı duymasını beklerim. Benim karşımda yiyip içmese ölmez herhalde değil mi?

      Siz olayı çok farklı yerden yakalıyorsunuz ama olay sizin düşündüğünüz gibi değil. Her zaman eksikliğinden yakındığımız empati duygusu yok artık insanlarda...

      Sil
    2. Birebir görüşme olayında haklısınız. Onda haksızsınız demem. Kapı çalsa, komşum Özlem gelse (kendisinin oruç tuttuğunu biliyorum başı kapalı bir komşum)onun karşısına geçip oruçlu olduğunu bile bile su bile içmem. Bu çok ayıp olur. Ben lokanta yani dışarısını, sokakları, kalabalıkları kastettim. İkisi çok farklı. Sokakta kim oruçlu, kim değil kimse bilemez, tutumayan veya tutmak istemeyen lokantaya gidebilsin bence ama yüzyüze, birerbir görüşmede çok ayıp. Ya da İki kişi, üç kişinin olduğu ortamlarda olmaz tabii. Ama adam sokakta sigara içeni tutup dövüyor. Yüzlerce değil binlerce insan var sokakta dolaşan....kimi tutacak, kimi tutmayacak bunu düşünmek lazım:)

      Sil
    3. Oruç tutmayanlara saldırmak falan dinin temel esaslarına ters zaten. Ya güzelce uyarırsın ya onun için iyi temennilerini paylaşırsın ya da görmezden gelip işine devam edersin. Hiçbir işimizde itidalli değiliz. Her işte bir ölçüsüzlük var bizde maalesef.

      Sil
  16. Bu arada kusura bakmayın çok uzun bir yorum olmuş:) Bazı konular benim için önemli oluyor çünkü tartışıyor insanlar bu konuyu sosyal medyada, oruç tutmayanlar sanki mahsus lokantaya gidiyor gibi lanse ediyorlar halbuki yok öyle bir şey kimse sadist değil:) 10 milyon insan yaşayınca, eski Ramazan'larda şehirlerin nüfusu belki toplasanız 100. 000 etmezdi. Dediğim gibi tv yok, sinema yok, yaşam tarzı başkaydı, şimdi de 100.000 kişiye düşse nüfus belki yine lokantaların camı kağıt değilse de daha çağdaş bir şekilde kapatılır mesela panjurla yani ben gerçekten artık hayat tarzının değişmesine, metropolleşmeye bağlıyorum. Saygısızlık değil. Ama insan özellikle yiyip içeni görmek istiyorsa görür..umurunda olmazsa olmaz. Yani herkes rahat olsa problem olmaz bu konu....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun yorumların başımızın üzerinde yeri var. :)

      Metropolleşelim evet ama metropolleşirken bazı değerleri de kaybetmeyelim diyorum ben. İsteyen istediği gibi yaşasın ama herkes empati yapıp saygı duysun birbirine. Sadece bu konuda değil her konuda bu temennim geçerli.

      Sil
Yorum Gönder

#buttons=(Anlaşıldı, Tamam!) #days=(20)

Bu blogda çerezler kullanılmaktadır. Şimdi Kontrol Et!
Ok, Go it!