Dünürlerin Savaşı!

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com
By -
33
Son zamanlarda Akbank'ın bir reklamı var. Belki sizin de dikkatinizi çekmiştir. Emekli iki nineden bahsediyor. Birisi diğerinden önce Akbanklı olmuş ve emekli maaşını iki gün önce çekebiliyormuş vs. Buyurun önce izleyelim sonra devam edelim:




Bu reklamı görünce ilk aklıma gelen şey ninelerin, dünürlerin torunları için kendilerini paralarcasına yaptıkları gereksiz çekişmeler oldu. Reklamda da izledik hep beraber. Torunları için sürekli bir şeyler almaya çalışan, onları maddî şeylerle mutlu etmeye çalışan anne tarafından ve baba tarafından nineler var. (Ha bu arada "nine" benim en sevdiğim kelime burada kullanılabilecek olan "anneanne" veya "babaanne"ye kıyasla. Ben hiç "anneanne", "babaanne" demedim ki bir tanesi ben doğmadan vefat etmiş diğeri vefat ettiğinde de ben 5 yaşımdaydım belki de. Bizim köyde "nine" denir. Oğlum da göremedi mesela annemi ama diğer ninesine "anneanne" der hep. "Nine" demesini söylesem de demez. :))

Dönelim asıl konumuza. Reklamdaki tablo gerçek hayatta da var. Bizim eski komşularımızın anne - baba tarafı bu konuda sürekli çekişme hâlindeydi mesela. Çocuğun hiç kullanmadığı 4 tane akülü arabası vardı bir dönem. Kıyafetlerin haddi hesabı yok. Şımartılmayı saymıyorum bile. Birisi uzaktan kumandalı araba mı aldı ve diğeri de onu gördü mü hemen daha üst modelini alıyordu. Saçma sapan bir çekişme hâlindeydiler. Boşu boşuna alınıp çöpe giden kıyafetleri, oyuncakları vardı ve hâlâ da oluyordur. Şimdi taşındılar ve çok fazla göremiyoruz.

Ülkemiz tamamen tüketim çılgınlığı ile başbaşa. Üretim yok veya yapılan üretim tüketimi karşılamıyor ancak buna rağmen yapılan tüketimin haddi hesabı yok. İnsanları tüketime sevk etmek için türlü türlü oyunlar sergileniyor. Düşündüğünüz zaman ne kadar da masum değil mi yukarıdaki reklam? Torunlarını mutlu eden nineler var işte ne güzel! Ancak o iş o kadar basit değil. Bir süre sonra o çocuğun nasıl bir ruh hâline bürüneceğini tahmin edebiliyor musunuz? İstediği her şey alınan çocukta doyumsuzluk başlayacak.

Neyse ben bu konuda uzman değilim ancak yukarıdaki reklamı izleyince bizim komşular da aklıma gelince bir şeyler karalamak istedim. Çocuk büyütmek gerçekten zor iş. Siz ne düşünüyorsunuz reklam hakkında? Ben biraz fazla mı abartıyorum? Reklam gayet masum bir reklam mı?

Yorum Gönder

33Yorumlar


Yorumlarınızla yazıma katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim.

Forum'a da beklerim...

  1. Bu konuyu anlayabilmek için uzman olmaya gerek yok zaten, insanlar biraz o beyin denilen şeyi kullanırlarsa bir şeylerin farkına varabilirler:) Sana tamamen hak veriyorum. Yeğenim var benim. 11 yaşında ve marka ile kafayı takmış durumda. Sadece benim yeğenim değil ama tüm arkadaşları öyle. Ya 11 yaşındaki çocuğun elinde iphone'un işi ne?? Hepsinde var ya... Aldırıncaya kadar da baya zorladı. Anne babaların suçu bunlar başkasının değil. Neyse ben biraz başka konulara geldim sanırım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok aslında aynı konu dahilinde sizin bahsettiğiniz olay da. Maalesef çocuk etrafında gördüklerini sürekli istiyor ve anne - baba da bu konuda ne yapacağını bilemiyor maalesef. :(

      Sil
  2. yorumunuza aynen katılıyorum, tüketim çılgınlığı had safhada... bu arada nine kelimesini ben de çok seviyorum:)

    YanıtlaSil
  3. Recep Hilmi hocam, sizin eski mahallede yaşayan bir çocuk olsam 4 akülü arabası olan arkadaşın arabalarından birine çocuğu kafalayıp çökerdim. Bizde de vardı zengin torunlar :) Biz de taso için cips aldırırdık. Çocukların önce cipslerini yer ardından da tasolarını üterdik (kazanırdık). Herkes halinden mutluydu. İçimizde gram art niyet yoktu. Resmen çocukken sistem bu şekilde işliyordu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ütmek ne güzel fiil ya hu? Biz de çok kullanırdık. :) Taso ve bilye üterdik sürekli. (Bilya veya misket demezdik biz.)

      Sil
  4. Maalesef bu durumda o kadar çok kişi var ki; birbirleriyle yarışacağız diye çocukları doyumsuz yapıyorlar. İlerleyen zamanda çocuk Allah korusun ama yokluk çekecek olsa cinnet durumuna geliyor. Neden çünkü yokluk görmedi. Yazık.

    YanıtlaSil
  5. Koca koca insanlar böyle şeylere kalkışmamalı.

    YanıtlaSil
  6. Burda iş anne-babaya düşüyor, frenleme görevinin iyi yapılması lazım tabi büyüklerin de çocuklaşmaması gerekiyor. Güzel bir konuya değinmişsiniz, elinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuklarla baş etmek gerçekten zor. Bizde de var 5 yaşında bir velet ve bazen nasıl davranacağınızı şaşırıyorsunuz. :)

      Sil
  7. Consumption can be an issue if it is done inefficiently. People need to be more mindful and think twice before buying.

    Nancy ♥ exquisitely.me

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. I agree with you Nancy. Thanks for dropping by. If you want you can look @ my English blog: en.rehitu.com

      Sil
  8. Komik bir reklam filmi sanki 90 ların reklam filmlerinin tadı var.Bu arada izlemeye aldım siz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen bahsettiğiniz gibi bir ambiyans var reklam filminde. Ben de sizi takibe geliyorum.

      Sil
  9. Ana blogunuza içerik girmeyi unuttunuz zannetmiştim hocam. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok hocam burası ilk göz ağrımız, unutmayız. Girilecek çok içerik var ama zaman yok. :)

      Sil
  10. Daha önce görmediğim bir reklamdı. Gerçi güzel yapmışlar, hoşuma gitti. Fakat sana katılmamak elde değil abi. Böyle tüketmeye devam etmemeli bir yerde dur demeliyiz artık. Hatta fazla tüketmemek zamlara bile çare olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamlara çare olur mu onu bilemem ama bir an önce bu konuda herkes bireysel adımlar atmalı ki toplumsal bir değişim olsun. :(

      Sil
  11. Bence toplumdan dolayı böyle oluyor çocuklar büyüklerinden ne öğrenirseler gelecekte istemsizce onları taklit diyorlar çünkü alışıyorlar.

    YanıtlaSil
  12. reklam bana hiç abartılı gelmedi çünkü daha fazlasını yapanları gördüm :) tüketim toplumu olduğumuza kesinlikle katılıyorum çocuklarımız yeni olan hiç bir şeye sevinmiyor :( dün küçük oğluma çanta aldım çantacı poşete koydu. Akşam odasını süpürüyordum bir baktım poşetten çıkmamış bile :( oysa ben çanta alındı mı baş ucuma koyardım onun içini doldurup girip çıkıp sırtıma takardım çok mutlu olurdum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onların mutluluğu saman alevi gibi. Aldırana kadar ağlanıp sızlıyorlar aldıktan sonra da 5dk sonra unutuyorlar. Bizde de var bir velet de oradan biliyorum. :)

      Sil
  13. reklamlar zaten size harcamayın yapmayın yazıktır günahtır demez harcayın şuna buna paranız bitene kadar hatta borç alın yine harcayın der artık hiç paranız yok mu sizinde çok öneminiz yok der yani reklamları izlemeyelim bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru! Reklamlar tam bir tüketim tuzağı aslında. :)

      Sil
  14. Son derece önemli bir konu. Ben kendi kızımı da disiplin altına almaya çalışıyorum bu konuda. Eğer bir alıştırılırsa önü alınamaz. Yazı için ellere sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer etrafınızda akraba yoksa bu konuda başarılı olma ihtimaliniz daha artıyor. Size de bize de bu konuda muvaffakiyetler diliyorum Mehmet Bey! :)

      Sil
  15. Kapitalist sistemin yine bir dayatması.Parayı ön plana çıkartarak sevgiyi arkaya atmak hiç doğru değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kapitalist sistem her gün ve olayı bir şekilde ticarete döndürme konusunda elinden geleni yapıyor maalesef. :(

      Sil
Yorum Gönder

#buttons=(Anlaşıldı, Tamam!) #days=(20)

Bu blogda çerezler kullanılmaktadır. Şimdi Kontrol Et!
Ok, Go it!