#BirYaşımaDahaGirdim etti 516!
Ben her zaman şunu söylerim, bizim doğa hakkındaki genel kültürümüz millet olarak çok düşük. Mesela etrafımızdaki bitkilerin, ağaçların adını tam olarak bilmiyoruz. Bahçemize gelen kuşların türünü de bilmiyoruz. Ancak Amerikalılar ile Kanadalılar bizim gibi değiller. Doğadaki her şeyi alt türlerine kadar biliyorlar. Geçenlerde bir blogda kızılcık benzeri meyvesi olan bir ağaç gördüm. Hani bu parklarda olur, kırmızı meyveli içi çekirdekli bir ağaç. Blog sahibesi onu "tavşan yemi" veya "kuş yemi" veya "sincap yemi" (de olabilir; blogu hatırlayamadığım için dönüp bakamıyorum ancak bunlardan biri olarak isimlendirilmişti yazıda.) olarak isimlendirdiklerini yazmış. Ona da sordum ancak o da tam olarak bilmiyor.
Mesela ben şimdi size bir kaplumbağanın çok ilginç bir videosunu izleteceğim ancak bu kaplumbağa sıradan bir kaplumbağa değil. İngilizce adı "snapping turtle", Türkçemizde "kapan kaplumbağa" olarak geçiyor ancak biz bunu görsek "kapan" kısmına hiç odaklanmayız ve direkt "kaplumbağa" olarak isimlendiririz.
Bilmiyorum neden bu detayları atlamışız ve tembellik yapmışız ancak uzun zamandır aklımı kurcalayan bu detayı bu video vesilesi ile yazmak istedim. Bu her şeyde böyle esasında. Sürekli kolaycılığa kaçan yanımız var. Tamam bir zoolog gibi veya bir fitolog gibi bilemeyiz ve bilmemiz de mümkün değil ancak her gördüğümüz kuşu da aynı bilmesek; farkını bilsek dahi karşı tarafa anlatmakta sıkıntı yaşamasak ne güzel olur. Bilmiyorum belki de bu sadece benim eksikliğim ve kendi kendime hezeyanlarda bulunup genele atfediyorum ancak etrafımda herkes böyle sanki. Siz ne dersiniz bu konuda?
Neyse asıl konumuzdan sapmayalım biz. Üstte gördüğünüz kapan kaplumbağanın dişleri o kadar keskin ki bir insanın elini ve ayaklarını yakalasa kemikleri ile birlikte ısırabilir. Nesli yavaş yavaş tükenme tehlikesi altında olan bu kaplumbağalar Kanada'da görebilirsiniz. 10 kg ağırlığında olan kapan kaplumbağalar tek ısırıkla kendisine yaklaşan tehlikeyi bertaraf edebilir. Açıkçası ben bu moruk kaplumbağadan böyle bir performans beklemiyordum. Dişleri fena keskin!
Daha önce kapan kaplumbağa görmüş müydünüz?
Hayvanlara merakım olduğu için daha önce görmüştüm bu kaplumbağayı.
YanıtlaSilYazının başında bahsettiğiniz meyveyi de biliyorum sanki. Fotoğrafı yok ama tahminen o olabilir. Çocukken anneannemle dolaşıyorduk. Evimizin etrafında kırlık, ağaçlık alanlar vardı çok şükür. Ondan bazı şeyleri öğrenmiştim. Bazı çalı tipi ağaçlardaki kırmızı meyveleri yerdik. Pek de keyif veren bir şey değildi aslında ama çocukluk. İçi bol çekirdekli, yenen kısmı az ve pek de tatlı olmayan bir şey. Ama kızılcık gibi de ekşi değil.
Çocukken küçük elma deyip yediğimiz meyvelerde vardı. Yıllaaar sonra internetten bunun ateş çalısı diye bir bitki olduğunu öğrendim. Parklarda oluyor.
Bir de çocukken kırda görüp arı çiçeği diyerek koparıp defterin arasında kuruttuğum bir çiçek vardı. Yine yıllar sonra öğrendiğime göre o da arı orkidesiymiş. Küçük laleye benzeyen çiçekler olurdu farklı renklerde. Onlara da dağ lalesi diyordum. Sanki orası dağmış gibi. Sanırım netten benzettiğime göre anemonmuş o da. Anemonun bir başka ismi de dağ lalesiymiş. :) Ozamanlar iyi atmışım yani.
Sizin yedikleriniz alıç olabilir mi ? Sarı olanları oldukça güzel ama kırmızı olanları pek o kadar hoş değil.Sonbaharın soguklarını yediği zaman bu yabani meyveler yenilecek kıvama gelmiş oluyor.
SilBence Müfred Hanım da sizinkilerin aynısından bahsediyor. Alıç daha farklı bir şey çünkü.
SilAlıç değil. Alıç bazen pazarlarda bile satılıyor. Büyük oluyor onlar. Benim dediklerim kuşburnu gibi bir şey.
SilTavşan yemi onlar :)
YanıtlaSilBu arada bitkinin ismi ateş dikeni imiş.Benim tavşan yemi dediğim küçük turuncu ve kırmızılı meyvelerine halk arasında kopek elması diyorlarmış ama ben tavşan yemi demeye devam edecegim :)
Dogadan bu denli kopuk yaşar isek olacağı budur elbet.Köyümüze gideriz her sene.Annem oradaki her bitkiyi tanır, ben de onun vesilesi ile hangisi nedir, hangisi yenir bilirim ama türkçe isimlerini bilmem :) birkaç tanesi hariç.
Hangi ülkeydi unuttum, ilkokul öğrencilerinin derslerinin çoğu doğada geçermiş.Öğretmenlerden biri çocuk oynarken, ağaca tırmanırken küçük canlıları , bitkileri görecek ve merak edecek diyordu.Merak ettiğini de öğrenmek isteyecek diyordu.Biz en başından yanlış düğmeyi ilikleyerek başlıyoruz işe, malesef
Hah sizdiniz değil mi o? Tavşan yemi de orijinal bir isim aslında. :)
SilBenim dediğim iki meyve var. Biri küçük elma dediğimiz gerçekte ateş dikeni olan. Yani şu:
Silhttp://galeri.netfotograf.com/photo.asp?foto_id=544305
Bir de başka vardı. Anneannem de tavşan bir şeyi diyordu ona. :) Onu da buldum sonunda.
İşte burada kendileri.
https://toprakla.files.wordpress.com/2017/08/tac59f-elmasc4b11-e1509539491618.jpg
Yazıya katkılarınız için teşekkür ederim Müfred Hanım.
SilYaaa eğlenceli bir yazıydı ama ben pek sevmiyorum kaplumbağalari, kabuklu hayvanlari:) hic görmemiştim. Yorumları da okudum:) baya bir derine inilmis:) sevgiler
YanıtlaSilYorumcularımız blogcu olunca sağ olsunlar her yazıyı besleyen yorumlar yapılıyor.
SilKabuklu hayvanlardan korkmanın da bilimsel bir adı vardı sanki. Sizinki korku değil de beğenmeme sanırım.
a little bit dangerous :D
YanıtlaSilIt can bite and cut our hands. :)
SilYorumlardaki meyveye örnek olsun diye yazacağım. Geçen okulda anneler arasında tartışılıyordu. Sonunda telefondan aranan meyve bulundu. Adı; ayı üzümü idi.
YanıtlaSilKapan kaplumbağayı ilk kez gördüm. Videodaki çevikliğine ve çenesindeki kuvvete bakılırsa hakikaten bildiğimiz kaplumbağalardan değil. :)
Ayı üzümü yazdım yaban mersini çıktı. Yaban mersini olarak duymuştum ama ayı üzümü olarak bilmiyordum. Bilgi için teşekkürler...
SilBiz kaplumbağaları sevimli canlılar olarak bilirdik:) Daha önce kapan kaplumbağa görmemiştim.
YanıtlaSilAynen abi normalde sevimli canlılardır kaplumbağalar. :) Ters köşe yaptılar bizi. :)
SilMoruk kaplumbağa :)
YanıtlaSilMoruk ama iş bitmemiş. :)
SilKapan kaplumbağaya bak sen ... Sayende ben de görmüş oldum.Teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim efendim. Hep birlikte bilgilenelim istedim...
SilBen biliyorum bu türü. Çok fena bunlar. Kaplumbağaları, sevimli, kendi halinde yavaş yavaş yürüyen hayvanlar olarak bilirdik göya . :)
YanıtlaSilHer türün fenası varmış demek ki. :)
SilÇok korkunç 😯
YanıtlaSilOldukça ürkütücü evet...
Silİlkokula giderken ateş dikeni dediğin bitkinin meyvelerini çok yerdik. Değişik bir sürü adı varmış, köpek elması, kuş elması, tavşan elması... Kapan kaplumbağa da tam canavarmış, bizimkiler elini uzatınca kafayı geri çekenlerden:)
YanıtlaSilAteş dikeni ve diğer isimleri diğer blogdaşlarla birlikte bulduk evet sonunda. :)
SilBizim kaplumbağalar azıcık pısırık sanki. Coğrafya kaderdir sözü aklıma geldi. :)