1950 yılında İngiltere'de doktorlar ''Bir mil (1609 m) dört dakikanın altında koşulamaz.'' açıklaması yaparlar. 1954 tarihine kadar birçok atlet dört dakikanın altında koşmayı dener ve başaramaz. Tıbben bunun imkansız olduğuna inanılır.
Kendisi de bir doktor olan Roger Bannister doktorların açıklamasına meydan okur. Üç dakika elli dokuz saniyede bir mili koşacağını iddia eder. O güne kadar en büyük başarısı 1952 yılında Helsinki Olimpiyatları'nda dördüncü olmasıdır.
Bannister aralıksız her gün çalışır. Sadece fiziksel antrenmanlar yapmaz, zihinsel olarak da hazırlanır. Her gün üç dakika elli dokuz saniyede bitiş çizgisinde olduğunu, gazetelere çıkacağını ve dikilen heykelinin önünde fotoğraf çekileceğini hayal eder.
6 Mayıs 1954 tarihinde Rogner Bannister tam hayal ettiği gibi 3:59.4'te yarışı bitirir, gazetelere çıkar, heykeli önünde fotoğraf çektirir. Kraliçe tarafından ona ''sir'' unvanı verilir. Dünyanın dört bir yanında başarısı, atletlere ilham olur.
6 hafta sonra Avustralyalı bir koşucu aynı mesafeyi 3 dakika 57.9 saniyede koşar. 1955’te 1 mili 4 dakikanın altında koşan atlet sayısı 37 olmuştur, 1956’da ise 300 atlet.
Bugün bu mesafede dünya rekoru 3:43.13 ile Faslı atlet Hicham El Guerrouj’e ait. Daha kısa sürede koşulamaz denen limitin 17 saniye altında bir süre ile…
Peki bu nasıl oldu?
Bir atlet 1 mili 4 dakikanın altında koştuğunda sınırları, zihinlerdeki bariyeri değiştirdi. “Yapılamaz” denilenin “yapılabilir” olduğunu görenler, Roger Bannister’ın peşi sıra başardılar ve zihinlerinin oluşturduğu bariyeri aştılar.Bugün sahip olduğunuz sınırları düşünün... Birileri yapamayacağınızı söylese hangilerini sorgularsınız?
Ya aksi mümkünse? Yarın nerede olur, ne için çaba harcardınız?
Alıntıdır.
Çok doğru, insan için hedef ulaşılabilir görünmeye başladığında gerisi daha kolay geliyor. :)
YanıtlaSilÇok haklısınız. Sonrasında da A şahsı bunu yaptıysa ben de yaparım diye daha da gaza geliyor insanoğlu.
Silİnsan beyni gerçekten muhteşem bir şey :)
YanıtlaSilAynen öyle.
SilÇok ilginç gerçekten.. Aklıma zamanın ve insanın değişmesi de geldi.. Zaman değiştikçe, insan da değişiyor ve gelişiyor.. İnsan değiştikçe ve geliştikçe, insan beyni de gelişiyor ve değişiyor.. Bu biraz da "değişimle" ilgili gibi de gözüküyor sanki..
YanıtlaSilÇok haklısınız. Değişim şart!
SilBuna ayrıca manifest deniliyor. İstediğin şeye ulaşana kadar zihninde onu olmuş gibi düşünmek. Ve çok doğru her şey zihinde bitiyor. Soruna gelince yapamazsın denilen her şeyi yapmayı isterdim ama çaba yok . :)
YanıtlaSilÇaba için ne lâzım peki? :) Motivasyon kaynağınız ne olurdu?
Sil