Bu başlık altında veya buna benzer içeriklerle bu blogda onlarca yazı yazmışımdır. Sanırım yazmaya da devam edeceğim çünkü klavyenin başına her geçen, bir "tık" uğruna yalan yanlış haber yazıp yayabiliyor. Bunlarla mücadele etmek de bize görev olarak düşüyor. ReHiTu'nun sloganı bildiğiniz üzere "Bilgi & İyilik Yayıcı" ancak bunun yanına "Yalan Bilgi & Kötülük Engelleyici" de eklemek lâzım sanki.
Şimdi 3 yıl önce gündem olan bir haberden bahsedeceğim size. O zamanlar Diyanet-Sen Başkanlığı yapan aynı zamanda Yargıtay İmamı olarak da bilinen Mehmet Ali GÜLDEMİR, 2019 yılında alkollü araç kullanmaktan yakalanmış ve nasıl olduysa 3 yıl sonra bu ortaya çıkınca da hem imamlıktan hem de sendikadan istifa etmek zorunda kalmış. 3 yıldan beri de aşağıdakine benzer haberler dolaşıyor sosyal medyada.
Şimdi ben bu blogumda Diyanet'i ve imamlarını da defalarca eleştirdim ancak nefsine uyan GÜLDEMİR'in çıkıp da "Biz bu mereti çekip namaz bile kıldırıyoruz. Niye araba kullanmayalım ki?" dediğini ben düşünmüyorum. Amacım adamı aklamak veya adamın avukatlığını yapmak değil ancak bir imamın hatası, günahı üzerinden tüm imamları aynıymış gibi göstermek için "biz" dilini kullanmak ne kadar doğru? Benim burada dikkat çekmek istediğim nokta "internette her gördüğünüze lütfen inanmayın!"
Son günlerde Diyanet'in harcamaları vs. konuşuluyor. Ben de bu konuda konuşanlardan biriyim. Bence imamlık bir meslek olmaktan çıkarılmalı ve eski zamanlardaki gibi bizim oraların deyişiyle "hakınan imamlık" modeline geçilmeli. Bu imamlık modelinde imamın iaşesi, barınması vs. o caminin cemaati; o mahallenin veya köyün ahalisi tarafından karşılanırdı. Bu sâyede imam halkla daha fazla içli dışlı olur; irtica faaliyetlerini daha yoğun bir şekilde yapardı. Şimdilerde ise maalesef bunu göremiyoruz. İmamın bir cemaati de olsa binbir cemaati de olsa aynı parayı alıyor. Hâl böyle olunca da cemaati artırmak için hiçbir gayret göstermiyor.
Neyse olayı çok da dallandırıp budaklandırmaya gerek yok! Görevini hakkıyla ifâ eden imamlara saygımız sonsuz. Ha imamlık vazifesine uymayan hareketler sergileyen imamların sayısı da maalesef hiç az değil! Hz. Allah onlara da ilmiyle âmil olabilmeyi nasip etsin! Tabii ki bize de...
Vesselam...
Maalesef internette bilgi kirliliği çok ve sadece internette değil, ana akım medyada da öyle.. İnsan, hangisinin doğru bilgi olduğunu anlayamayınca, hemen balıklama dalıyor.. Araştırsınlar dicem ama ana akım medyada da kirli bilgiler çok sayıda.. Ve devletler, politikacılar tabii ki.. Şahsen bunu cavid aşıları zamanında çok yaşadık.. Ana akım medyada cavid aşılarını körü körüne destekleyenler (hele de sözde bilimadamlarıyani doktorlar, proflar) olunca, ee yani körü körüne inananlar da olmaya başladı ve sonuç, sayısı belirsiz (tahmini mlyonlarca) iyatrojenik zarar (tıbbi hatadan kaynaklanan ölüm ve yaralanmalar) Ama tabii bu zararlar, öyle aşı kaynaklı diye haber yapılmıyor; 'aşı olmadı öldü, aşısızlardan yakalandı veya başka başka sebeplerin üzerlerine atılarak aşı zararları örtpas edilerek kirli bilgileri yaydırdılar. Bence yalanın ve bilgi kirliliğinin en alasını ana akım medya yapıyor.. Bu nedenle de toplumlar da buna hemen körü körüne inanmaya başlıyor.. Bu, verdiğiniz imamla ilgili bilgi de buna benziyor ve bunda da yargısız infazı görüyoruz.. Allah(cc) sonumuzu hay'r eyleye..
YanıtlaSilÇok haklısınız maalesef. Ana akım medya, kitlesel bir şekilde yalan haberi yayıyor. Allah sonumuzu hayreylesin...
Silİnsanlar doğru değil ki netteki yansıması nasıl doğru olsun?
YanıtlaSilYalanın, gıybetin, iftiranın, koğuculuğun haramlardan, büyük günahlardan olduğunu bile bile bu kadar konuşuluyor.
Allahü Teala hepimize hidayet versin.
Amin inşallah. Çok haklısınız...
SilGerçekten çok yalan haber var.
YanıtlaSilİki haberden biri yalan neredeyse... :(
SilÇok doğru abi 👏👍
YanıtlaSilEyvallah...
Sil