Tedbir Değil Zaruret
Allahü Teála, Müslümanlara belirli vakitlerde, belirli ibadetleri farz kılmıştır. Bunlardan en mühimi, dinimizin direği olan namazdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de namaz vakitlerini ve bu vakitlerin alametlerini beyan buyurmuşlardır. Bu vakitlerin hangi astronomik değere mukābil olduğunu ise Ehl-i Sünnet ålimleri tespit etmişlerdir.
Asırlardan beri tecrübe ile üzerinde ittifak edilen esaslara göre vakitler hesaplanır. Ve her devirde, İslam aleminin takvimlerinde bu esaslar kullanılmıştır. 1983 yılına kadar bütün takvimler bu usul üzere hesaplanmıştır. Ancak 1983 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun almış olduğu kararla vakitler değiştirilmiştir. Bu değişiklikle şöyle olmuştur; imsak derecesi -19'dan -18'e indirilmiş, imsak ve yatsı vakitlerinde temkin kaldırılmış, diğer vakitlerde de (öğle, ikindi) azaltılmıştır. Günümüzde ise Fazilet Takvimi asırlardır devam eden usul üzere namaz vakitlerini hesaplamaktadır.
Fazilet Takvimi'nin Vakitleri Temkinlidir
Namaz vakitlerinde temkin olmazsa olmazdır. Fazilet Takvimi, İslam alimlerinin ittifak ettiği üzere; namaz vakitlerini temkinli olarak belirtir. Haliyle imsak ile sabah arasındaki 20 dakikalık temkine uyar. Temkin için hiçbir zaman, şu kadarı gerekli ve az gerekli dememek; Fazilet Takvimi'nin de izah ettiği şekilde tam saatine uymak gerekir. Saatlerce tutulan oruç için, 20 dakika çok görülmemelidir.
Maddi işler için bazı kurallara uymak gerekiyorsa; işe yetişmek için saat kurulup kalkılıyorsa, havaalanına uçuş saatinden önce varılıyorsa, dinin direği olan namaz ve oruç gibi ibadetler için de bazı kurallara uyulması gerekir. Takdir edersiniz ki ibadetlerin vakitlerine riayet, dünyevi kurallarla kıyaslanmayacak kadar mühimdir.
Zaruri Bir Tedbir: Temkin
Bir yerin namaz vakitlerinin hesaplanması için sadece geometrik değerler değil, fıkhi değerler de lazımdır. Mesela, güneşin doğuşu-batışı için "geometrik doğuş-batış değil, çıplak gözle görülebilen doğuş-batış" asıldır. Geometrik değerler, sapmalara sebep olan unsurlardan dolayı gerçek değerleri karşılamaz. Bu sebeple İslam âlimleri bazı zaruri tedbirler almışlardır. İşte bu tedbirlere "temkin" denir.
Temkin, daha tedbirli olmak için değil, fıkhí olarak yapılması zaruri bir düzeltmedir. Ehl-i Sünnet álim ve astronomları bunu gerekli görmüşler. Çünkü vakit, namazın şartıdır ve vakitsiz namaz kılınamaz. Temkine dikkat edilmezse özellikle imsak vaktinde oruç tehlikeye girmiş olur.
Meşhur Muvakkitten Zaruretin İzahı
Temkine uymak, ibadetin sıhhati için zaruridir. Bu zarureti meşhur muvakkit Ahmet Ziya Bey şöyle izah etmiştir: "Aleyhissälätü ve's-selâm Efendimizin talim buyurdukları namaz vakitlerinin, arzın her noktasında tatbiki mümkün olsun için ve bu vakitler değiştirilmeyecek bir emir, düstur olduklarından ve düsturlar fenne tatbik edilirse herkesin kendi anlayışına göre değiştirme ihtimalinden kurtulmuş olunur. İlm-i heyetle meşgul olan ulema, namaz vakitlerini Peygamber Efendimizin (s.a.v.) talimine istinaden tayin ve tespit eylemişlerdir." (Evkât-ı Salat, Mahfil (1923), с. 3; s. 35; s. 160-163)
Temkini Etkileyen Unsurlar
Temkin hesaplamalarında arazi genişliğinin yanında şu dört hususa da dikkat edilir:
- Güneşin yarıçapı
- Güneş ışınlarının kırılması
- Bölgenin yüksekliği
- Bölgenin güneşe göre görülme açısı
Temkin, bu dördünden üçünün toplanıp dördüncüsünden çıkarılmasıyla elde edilir. "Temkin müddeti", imsak ve güneşin doğuşu vakitlerinden çıkarılır, diğer vakitlere ise eklenir. Bir şehrin temkin. müddeti, enlem derecesi ve güne göre değişiklik gösterebilir.
Kaynak: İnsan ve Hayat - Aralık 2018
Paylaşım için teşekkürler, hep dikkat etmek lazım. Ben genelde zaten gece yiyip yatardım, sahura kalkmıyordum pek.
YanıtlaSilHayırlı Ramazanlar.
Sahurun ayrı bir bereketi var derler ama. O yüzden mümkün mertebe sahura kalkmak gerekir diye düşünüyorum.
SilHz. Allah tuttuğunuz ve tutacağınız oruçları kabul eylesin. Ramazân-ı Şerîfimiz mübarek olsun.
Bunlar biraz karışık ama önemli şeyler.. Temkinli olmak en iyisi.. ✔
YanıtlaSilİşin özü bu evet. Her durumda temkinli olmak en iyisidir.
Sil