Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer'e Dil Uzatmanın Acı Neticesi

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com
By -
14


Hadîs hâfızı İmâm Müstağfirî rahmetullâhi aleyh, bir zâtın şöyle anlattığını nakletmiştir:

Çocukluğum zamanında (Hazret-i Ebûbekir ve Hazret-i Ömer radıyallâhü anhümâ’ya düşmanlık eden) Râfizî bir hocam vardı. Beni kendi yanlışını tercih ettirmeye çalışırdı. Ben de onun sözlerine inanıp Şeyhayn (Hazret-i Ebûbekir ve Hazret-i Ömer radıyallâhü anhümâ) hakkında uygun olmayan sözler söylerdim.

Bir gece rüyamda, kıyametin kopmuş olduğunu gördüm. Bütün insanlar, yüzlerini Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’e dönmüşlerdi. Resûlullah Efendimiz oturmuştu, iki yanında, iki ihtiyar zât vardı. İnsanlar, sıra ile gidip Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz'e selam veriyordu. Ben de Resûlullah Efendimiz'e yaklaşarak selam vermek istedim. Yanında bulunan zâtlardan biri, ‘Yâ Resûlallah, bu şahıs bizden ne ister?’ dedi. Resûlullah Efendimiz, beni tutmak istedi, o sırada uykudan uyandım. O anda korkudan saçım, sakalım, kaşım ve kirpiklerim döküldü. Dört ay bu hâlde kaldım. Hiçbir doktor, bu derdimin devasını bulamadı.

Bir gün, tanıdığım biri bana geldi ve ‘Bu nasıl bir hastalıktır ki doktorlar bunun devasından âciz kaldılar?’ dedi. Ona hâlimi ve rüyamı anlattım. Şöyle dedi: ‘Sübhânallah! Niçin Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’in huzurunda, hatandan dönüp özür dilemedin? Demek ki sen salât, selâm ve okunan (dua kabîlinden olan) diğer her şeyin, onların mübarek rûhlarına ulaştığını bilmiyorsun!’

Hemen ibrik ve leğen istedi. Abdest aldım ve iki rekât namaz kıldım. Sonra tevbe edip Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer radıyallâhü anhümâ’nın faziletlerini kabul ve itiraf ettim. Bir hafta geçmeden saçım, sakalım, kaşlarım ve kirpiklerim tekrar çıktı.” 

(Molla Câmî, Şevâhidü’n-Nübüvve)

16 Haziran 2022
Fazilet Takvimi

Bu yazımı beğendiniz mi? Eğer beğendiyseniz bundan sonraki yeni yazılarımı kaçırmamak için buraya tıklayarak abone olabilirsiniz.

Yorum Gönder

14Yorumlar


Yorumlarınızla yazıma katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim.

Forum'a da beklerim...

  1. Bu sevip/sevmeme konusu maalesef İslam dünyası bölen konulardan biri abi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İslâm'ın dört büyük halifesinden ikisinden bahsediyoruz. Sevip sevmeme durumu olamaz burada. Sevmeyenler İslam dairesinden çıkmıştır zaten.

      Sil
  2. Güzel ve ders verici nitelikte olmuş. Böyle kıssalar (kıssa mı denirdi tam emin de olamadım) okumayı severim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıssadan Hisse :)

      Doğrudur evet kıssa deniyor, ben de severim.

      Sil
  3. Gerekli hassasiyet ve saygıyı göstermek de erdemdir değil mi?..
    Allah razı olsun.

    YanıtlaSil
  4. İnsanlar garip ya. Peygamber Efendimizin övdüğü, hatta cennetle müjdelediği kişilere bile laf atıp düşmanlık yapabiliyorlar. Müslüman olan bunu yapamaz zaten, kafasına onu sevmiyorum, bunu sevmiyorum diyemez. Bazı kesimlerde var maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle. Normal birilerinden bahsetmiyoruz aşere-i mübeşşereden olan zatlar bunlar.

      Sil
  5. issues like this happen a lot in my country. people shout tolerance, but they don't like the teachings of their own religion, which is islam. I don't know what this phenomenon is. When we give them advice, they call us "the fundamental owner of the key to heaven" which is absolutely ridiculous.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. It's same here in Türkiye, too. I think these are the signs of the doomsday. :(

      Sil
  6. Yanıtlar
    1. Ben yorumlamadım hocam; direkt takvim sayfasından kopyalayıp yapıştırdım.

      Sil
    2. Kusura bakmayın ben takvimi en başta gördüm ama aşağıdaki küçük yazıya dikkat etmedim yinede teşekkürler ✏️🙂

      Sil
    3. Estağfirullah. Hayırlı günler...

      Sil
Yorum Gönder

#buttons=(Anlaşıldı, Tamam!) #days=(20)

Bu blogda çerezler kullanılmaktadır. Şimdi Kontrol Et!
Ok, Go it!