Zaman zaman yazılarımda eskiden "Kelimelerin Soyağacı" adı altında bir blogum olduğunu yazardım hatırlarsanız. İşte o blogun arşiv görüntülerine Archive.org üzerinden ulaşabiliyoruz. Archive.org'u biliyordum ancak hiç de eski bloglarıma ulaşmak aklıma gelmemişti açıkçası. Blog yazarlarından Müfred'in hatırlatması ile o eski blog yazılarıma baktım ve tek tek buraya aktarma kararı aldım. Hem de o zamanki tarihe göre aktaracağım buraya. Haydi bakalım başlıyoruz:
Öncelikle sizlere bu blogu oluşturma nedenini anlatmak istedim. Ben İstanbul Üniversitesi'nde İtalyan Dili ve Edebiyatı okuyorum. 2. sınıftayım. İtalyan Kültür Tarihi diye bir dersimiz var ve bu derse Roberto Bovo isimli bir İtalyan hoca giriyor. Derste kelimelerin nereden, hangi köklerden geldiğine dair de konuşuyoruz. Dünkü derste "İstanbul" ve "Anadolu" kelimeleri üzerine tartıştık. Bana göre "İstanbul", "İslam-Bol" dan gelmiştir. Yani ben böyle biliyorum. "Anadolu" nun ise herkesçe mâlum hikayesi vardır. Askerler bir kasabaya uğrarlar. Orada bir annemizden ayran veya su isterler tam bilmiyorum. Kadıncağız sevinçten doldurdukça doldurur. Asker de "Ana-Dolu" der. Bu isim de ordan gelmiştir. Hocamız ise bunun uydurmaca bir hikayeden ibaret olduğunu söyledi. Ben de inat olsun diye tartışmaya devam ettim.
İşte beni bu blogu yazmaya iten ana sebep budur. Ayrıca derslerde Yunanca ve Latince'den gelen kelimeleri de gördüğümüz için daha da bir ilgi duymaya başladım etimolojiye. Umarım sizlerin de bilgi dağarcığınıza bir şeyler katabilirim. Bir sonraki yazılarımda etimoloji (kökenbilim) ve "İstanbul" ile "Anadolu" kelimelerinin nereden geldiğini araştırıp yazacağım.
Bu yazımı beğendiniz mi? Eğer beğendiyseniz İngilizce olarak kaleme aldığım HodjaEffendi bloguna ve Forum'a da beklerim.
Yorumlarınızla yazıma katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim.
Forum'a da beklerim...