Karşılaştığınız En Büyük Dolandırıcılık Nedir?

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com
By -
14
Quora'da bu soruya gelen bir cevabı bloga yazarım diye etiketlemişim zamanında. Ne yazsam diye düşündüğüm zamanlarda iyi geliyor bana bu arşivlemeler.


Hindistan'da yaşayan Aravindan Shanmugasundaram'a ait olan cevap oldukça uzun. Ben cevabını kısaltarak ve aralara girerek burada sizinle paylaşacağım. 

Ömür Boyu Tavuk Garantisi

Bu dolandırma vakası 1996 yılında Chennai - Hindistan'da meydana gelmiş.

Vaat: Sadece bir defaya mahsus olmak üzere RS15.000 ($230,00 = 870,00₺) (Akıllılar atlamadan belirteyim. O zamanın 15.000 rublesini bugünün TL'si ile çevirdim; farkındayım.) ödüyorsunuz ve karşılığında her Pazar sabahı 2 KG'lık tavuğu kapıyorsunuz. Hem de eve teslim. Hem de sınırsız, ömür boyu!

870,00₺ ilk başta yüksek gibi gelebilir belki ama adamın vaadi ömür boyu! Ayrıca parayı ödeyen adam ölse bile çocukları dolayısıyla diğer hâne halkı bu hizmetten yararlanmaya devam edecek. Bu teklife kimse hâyır demez herhalde? 
Migros'tan alınmıştır.

870,00₺ ile günümüz şartlarında (yukarıda Migros fiyatları var.) 125 kg tavuk alınabiliyor. Bu da adamın haftada 2 kg vaadinden gidersek 63 hafta eder. Yâni 15 ay. 15 aylık tavuk parası ödeyip ömür boyu tavuk almak mantıklı geliyor mu size de?

Başlangıç: Dolandırıcının insanları ikna edebilmesi için bir yol bulması gerekiyordu ve bunun için de büyük bir yerleşim biriminden 5 kadın seçti. Bu 5 kadına yukarıda bahsedilen bu hizmeti bedava sundu. Böylelikle çark işlemeye başlamıştı. 

Neden sadece kadınları seçmiş olabileceği hakkında bir görüşün var mı okur? Kadınların ağzı iyi çene yapar da diyebilirsiniz; kadınlar WOM (Word of Mouth) Ağızdan Ağıza Pazarlama konusunda erkeklerden daha iyidir de diyebilirsiniz. Dedikodu falan yapmazlar ama! :)

Neyse dolandırıcı 5 kuruş para almadığı bu kadınlara her Pazar 2 kg tavuk getirmeye başlar. Getirdiği tavuklar aynı zamanda kalitelidir de. Hem göze hem de mideye hitap eden cinslerden. (Bir de kuru yolum ve helal kesim imiş Akdeniz Toros gibi.) Ücretsiz tavuk sevkiyatı 3 hafta devam eder ve gelen tavukların söz verildiği gibi her Pazar sabahı geldiği ve kaliteli olduğu tüm şehirde yayılır. İnsanlar bu sisteme dâhil olmak için can atarlar. Sayı çoğaldığında adam bazılarını kontenjan doldu diye reddeder. Sebebi ise güven kazandırıcıdır: "Mevcut müşterilerime daha iyi, daha kaliteli ve zamanında hizmet sunmak istiyorum." Bu hareket insanların sisteme katılmak için can atmalarını artırır. Bir süre sonra dolandırıcı eleman birkaç yeni tavuk çiftliğiyle daha anlaşma sağladığını ve yeni üye kaydının tekrar başladığını açıklar.

Sonuç: Bölgenin hemen hemen tüm vejetaryen olmayan nüfusu bu sisteme dâhil olmak için tüm birikimlerini ömür boyu tavuk ümidiyle bu adama veriyor. Bu da 5000'den fazla kayıt anlamına geliyor. Haftalık 2 kg'dan fazla almak isteyenler için de hazırlanmış paketler olduğunu düşünürsek RS75.000.000 ($1.1 Million = 4.350.000₺) 'den fazla kazanç elde ediyor. 

Sonra ne mi oluyor? Tahmin ettiğiniz gibi eleman pılını pırtısını toplayıp sırra kadem basıyor!

Bu dolandırıcılığın başarıya ulaşma nedenleri:

  • Zamanında Teslim: Dolandırıcının teslimatları kusursuz bir şekilde zamanında yapması. İnsanlar Pazar sabahı dolandırıcının geleceği saatleri alarm olarak kullanmaya başlamıştı çünkü adam hiçbir zaman geç kalmamış.
  • Kalite: Adam o kadar sinsi idi ki kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez deyimine muvafık olarak kaliteli tavuk için dolandırdığı paraların bir kısmını harcamıştı. İnsanların bazıları sırf kalite yüzünden sisteme dâhil olmuştur. (Acaba yukarıdaki deyim bu adam için ilham kaynağı olmuş olabilir mi? Özneler de tutuyor zaten.) :)
  • Hizmet: Başlangıçta belli sayıya ulaştığında iyi hizmet sunamayacağını öne sürerek kayıtları kapatmıştı. Sistemde olanlar bu sayede kendilerini seçilmiş ve şanslı da hissediyorlardı. Sisteme dâhil olamayanlar ise bu hizmetten bir an evvel yararlanmak için can atıyorlardı.
  • Paketleme: Dolandırıcı tavukların kaliteli olmasının yanısıra paketinin de özenli olması konusunda para harcamıştı. Vitrini de güzeldi yâni tavukların. Göz boyuyordu. Diğer tavuk satıcıları siyah plastik poşetlere koyuyorlardı çünkü.
  • Sağlam Reklam: Adam başlangıçta seçtiği 5 kadına bedava hizmet sağlayarak sağlam bir reklam yaptı. Adam müşteri çekme ve kandırma konusunda uzmanlaşmıştı. İnsanların vakit kaybetmeden kaydolmasını yoksa geciktiklerinde bir süre sonra %30 zam geleceğini söylüyordu. 
Yukarıdaki maddelerden anlaşılıyor ki eleman, insan psikolojisinden çok iyi anlıyor ve zayıf yanlarımızı biliyor. Ne dersiniz günümüzde de buna benzer dolandırma vakaları yaşanıyor mu? Başlıktaki soruya sizin cevabınız ne olurdu? Bu adamın kurduğu sınırsız tavuk sistemine siz de dâhil olur muydunuz?




Yorum Gönder

14Yorumlar


Yorumlarınızla yazıma katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim.

Forum'a da beklerim...

  1. Bence millete eğitim şart :)

    YanıtlaSil
  2. Valla zekice yapılmış bir plan taktir ettim doğrusu. Kadınları kullanma konusunda bence erkeklere gore kadınlar daha çekici gelir vatandaşa. Ayni ürünü erkek sundugunda umursamazken vatandaş kadin sundugunda hemen kabul eder.

    YanıtlaSil
  3. Adamlar yapmış... Günümüzde de ısrarla yapmayın etmeyin almayın dediğimiz halde televizyonda tanıtımı yapılan ürünleri alanlar mevcut değil mi? O dolandırıcılığın şekil değiştirmiş hali bence. Misalen daha geçenlerde babam eve anten almış. Halbuki evde digiturk var. Ne yapacaksın bunu deyince köyde kullanırız dedi. Köye gidince anten çalışmadı. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babalar laf dinlemiyor ama. Aynı sıkıntıyı biz de yaşadık. Hatta şu yazıyı yazmıştım bunun üzerine: TV'deki Dolandırıcı Reklamlar (Tele Alışveriş)

      Sil
  4. Bizim ülkede de buna kananlar eminim olurdu.

    YanıtlaSil
  5. Bu zamanda hiç dolandırılmadım diyen yoktur herhalde. Bizi de bir korsan taksici dolandırmıştı. Korsan olduğunu dolandırıldıktan sonra tahmin ettik tabiki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmiş olsun. Milletin aklı dolandırıcılığa çalıştığı için dediğiniz gibi denk gelmeyen yoktur herhalde.

      Sil
  6. Kastelli'yi unutup gittik yahu. Yazını okuyunca O geldi aklıma. İlk işlere başladığında işportacılıkla başlamış ve tezgahının etrafında yevmiyeli tuttuğu beş on kadın olurmuş sürekli. adın kalabalığını gören kadınlar da saldırırlarmış tezgaha. ne koyarsa kısa sürede atılırmış derken gerisi geldi zaten. Fahri doktora almaya kadar vardı iş.
    Çiftlik bank deseniz neredeyse yazının aynısı. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kastelli, Titan, ÇiftlikBank ne ilkti ne de son olacaklar. Çok haklısınız Halil GÖNÜL Bey.

      Sil
  7. Zaaflarmız en büyük dolandırılma nedeniz maalesef :(

    YanıtlaSil
Yorum Gönder

#buttons=(Anlaşıldı, Tamam!) #days=(20)

Bu blogda çerezler kullanılmaktadır. Şimdi Kontrol Et!
Ok, Go it!