Aşırı geveze, ukala bir insan ve onu dinlemek… Ne sıkıcı
bir durum değil mi? Birileri konuşuyor ve siz sürekli dinliyorsunuz… Uzun
uzadıya cümleler, ağızdan saçılan tükürükler, sonu gelmez kahkahalar… Bu
durumun en ilginç yanı da siz konuşmaya başladığınızda, dinlemek zorunda
olduğunuz insanların kontra atağa geçmiş bir takım gibi tekrar konuşmaya
başlaması… Konuşmanıza fırsat verilmediği gibi, az konuştuğunuzu ve pek akıllı
bir kişi olmadığınızı pişkin bir şekilde yüzünüze söyleyebilme özellikleri olan
bu kadim modeller, inanın beni de çok yoruyor.
Her şeyi bilmek ayrı, bildiğini
sanmak ayrıdır. Her şeyi bildiğini, her konuda bir fikir sahibi olduğunu, her
işin en iyisini yanlışsız bir şekilde yerine getirdiğini söyleyen birçok insan
var çevremde. Bu gibi insanların birkaç özelliklerini şöyle maddeler vermek
istiyorum ki yazdığım cümlelerin oluşturduğu paragraflar sizleri de yormasın.
ü Her
konuda bilgi sahibidirler ve her şeyi bilirler. Aynı zamanda bildiklerini
şiddetli bir şekilde savunurlar.
ü Kendini
çok beğenmiş bir yapıya sahiptirler.
ü Bir
soru sormaya kalktığınızda daha soru bitmeden cevapları hazırdır.
ü Bencillik
hat safhadadır zaten. “Teşekkür ederim” demek onlar için aşağılayıcı bir
söylemdir.
ü Hatasız
(!) bireyler oldukları için eleştiriye kapalıdırlar.
ü
Siz ne kadar okusanız, tahsil görseniz
akıllı bir birey olmaya çalışsanız da onların doğru bildiklerine “yanlış”
dediğiniz takdirde en aptal kişi olarak görünürsünüz onlara.
Çevremde böyle insanların olmasından şikayetçi
miyim?
Hayır, tam tersine memnunum. Her konuda bilgisi
olduğunu söyleyip, böbürlenen, kendini yüceltip çevresindeki insanlara tepeden
bakanların, düşüşlerini izlemek ve düşerken yüzlerinde oluşan ifadeyi görmek beni
mutlu ediyor. Daha doğrusu mutlu etmesinden ziyade, kendimi kaybedip ifade
ettiğim insanlardan olabilme ihtimaline karşı beni dizginliyor. Bir ders
niteliğinde tutuyorum böyle insanları çevremde. Sevmediğim, kendisine bir
şeyler bile söylemek için çaba sarf etmediğim insanların üzerine salmak… İşin
şakası bu tabi J Düşününce de mantıklı gibi…
Egosu yüksek böyle ukala insanlarla baş etmek için
çeşitli çözüm yolları var. Biraz da internette denk gelen teknikler, öğütler,
bilgiler vs. Kimisi ölü takliti yaparak, konuşmaya başlayınca kafasına vurarak
yani edimsel koşullanma yöntemi ile kurtulabileceğinizi söylerken kimisi de
şahsınızı, kendinizi o daha bir şeyler söylemeden küçük göstermek suretiyle
ağzına laf vermemek koşuluyla kurtulabileceğinizi söylüyor.
Ben onlardan kurtulma veya onlardan uzaklaşma, kendimden
uzaklaştırma çabası içinde değilim. Bunu bir psikolojik rahatsızlık olduğu ve
toplum baskısından meydana geldiği kanısındayım. Mesele onlardan kurtulabilmek
değil, onları kazanabilmek. Böyle insanlardan kurtulmaya çalışmanız
karşılığında sadece siz kurtulursunuz. Ama toplum içinde hâlâ o insanla beraber
yaşamaya devam edeceksiniz. Onları kazanmak daha zahmetli olsa da inanın buna
değecektir.