Büyük bir çöküntü içindeyiz! Maddî bir çöküşten değil mânevî bir çöküşten bahsediyorum. Bu mânevî çöküş zaten yavaş yavaş maddî çöküşe doğru da sürüklüyor bizleri. Bazen bana öyle geliyor ki artık yeryüzündeki iyi hasletler kaldırılmış gibi. Kıyâmet alâmetleri tek tek zuhur ediyor. Ahir zamanda yaşadığımız iyice kendini belli ediyor artık.
"Nerede o eski Ramazanlar!", "nerede o eski bayramlar!", "nerede o eski komşuluklar!" vb sözleri artık daha çok sarf eder olduk öyle değil mi? Herkeste bir eskiye özlem var ama kimse de kendini o özlem duyduğu eskilere döndürmeye çalışmıyor. Herkes bir başkasından adım bekliyor güzel şeyler için.
Her zaman dile getirilen "dış güçler"i bilirsiniz. İşte bu dış güçler elinde Kur'an, göğsünde iman olan bir nesil istemediği için bilinçli olarak toplumumuzu zehirliyor. Mânevî değerlerimiz artık birer birer yerle bir oluyor. Ne ataya, babaya saygı kaldı; ne aile denen kuruma güven kaldı. İnsanların artık birbirine saygısı kalmadı. Eskiden böyle değildi. Açık kapalıya, şehirli köylüye, sağcı solcuya saygı gösterir kimse bu derece birilerinin etlisine sütlüsüne karışmazdı.
Geçenlerde denk geldiğim konuyla ilgili bir videoyu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Aileyi yıkmak
- Eğitimi yıkmak
- Örnek olanı yıkmak!
Aileyi bize ilk okulda toplumun en küçük yapı taşı diye öğretmişlerdi. Aile yıkılırsa toplum yıkılır demişlerdi. Gerçekten de öyle oluyor. TÜİK her yıl Mart ayında evlenme ve boşanma istatistiklerini paylaşıyor. Bu sene 1 Mart'ta 2018'inkini paylaştı. Evlenme oranı %2,9 azalırken boşanma oranı ise %10,9 artmış. Çok vahim bir tablo. :(
Eğitim de yapboza döndü. Her gelen farklı bir şeyler deniyor ve her gelen de kendinden öncekilerin yaptıklarını beğenmiyor. Eğitimde yaşanan değişimlerin hızına eğitim camiası bile yetişemiyordur herhalde. Her sene birilerine peşkeş çekilen bir eğitim sistemimiz var. Bu akşam haberlerde yine önümüzdeki sene faaliyete geçecek yeni bir değişiklikten bahsedildi; dinlemedim bile! Öğretmen arkadaşlarım şöyle diyorlar: "Öğretmenin saygı gördüğü dönemde öğrenci idik; öğrencinin kral olduğu dönemde öğretmen olduk!" Çok doğru maalesef! :(
Artık medya kendisinden olmayanlar örnek kişileri yermekte çok başarılı! Azıcık dînî konulardan bahsetse "yobaz"; azıcık hükümet aleyhine konuşsa "FETÖCÜ"; azıcık farklı konularda fikrini beyan etse "din karşıtı" ilan ediliyor insanlar. Yani her konuda birileri, örnek olanı yıkmak için üstün çaba sarf ediyor.
Çöküyoruz değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Toplumun içinde bulunduğu buhran bu işte. Yaftalamak çok basit.
YanıtlaSilAynen öyle; etiketleyip ötekileştiriyoruz bir nefeste...
SilAh ah... Kanayan yaralarımız hiç bitmiyor. Ne zaman yüzümüzü Batı'ya döndük, ne zaman Batı'dan bilim, sanat yerine ahlaki çöküntüyü devraldık, ne zaman medeniyet inşa etmeyi bıraktık, o zaman başladı her şey. Ben şahsım adına bir mücadelenin içindeyim, inşallah birileri de bu mücadeleye dahildir. Emeğinize sağlık. Bu yazı belki birilerini aydınlatır.
YanıtlaSilBireysel kıvılcımlar yakıp gerekenler yapılmalı. Bu konuları dert edinmiş oluşum ve cemaatlere destek olunmalı. Çok haklısınız...
Silİstatistikler çöküşü belli ediyor.
YanıtlaSilEğitim sisteminde istikrar olmalı..
Görünen köy kılavuz istemiyor Sibel Hanım; haklısınız...
SilÇoktan bittik be abi. Uzatmaları oynuyoruz.
YanıtlaSilRövanşı biz alacağız! Ümitvâr ol Cem kardeşim!
SilMaalesef :(
YanıtlaSilEvet, doğru bir çöküş var, sizin de bahsettiğiniz gibi manevi bir çöküş... Hep eskiye özlem duyuyor ve artık birbirimize hoşgörü göstermiyoruz. Ama yine de ümitli olmak lazım. Bir şeyleri düzeltebilmek için ümitli olmak şart...
YanıtlaSilÜmitli olup topluca bir şeyler yapmak lâzım. Bireysel çabalar da yetersiz kalıyor çünkü...
Silİnşallah her şey daha güzel olur.
YanıtlaSilİnşallah Yıldız Hanım.
SilYenilenirken eskiyi unutmak var mı? Yok, olmamalı. Evet, bir çöküş olsa da, dirilişe de inanıyorum. Bu yüzden ümidimi de büsbütün kaybetmiş değilim.
YanıtlaSilÜmidimizi kaybetmeyelim, dua edelim ancak bir yandan da elimizi taşın altına koyalım.
SilÜretmekten ziyade tüketmeye yönlendirilen, sevgiden, saygıdan, vefadan yoksun, yönetenler tarafından sürekli kutuplaştırılmaya çalışılan, kin nefret aşılanan ve bir de buna eğitimdeki yozlaşmayı eklersek ortaya çıkan tablo maalesef içler acısı.
YanıtlaSilBu içler acısı durumdan bizleri çıkaracak bir hamle de gelmiyor bazen benim aklıma? Sonumuz nasıl olacak acaba?
SilBirbirimize hiç bu kadar yabancılaşmamış ve hiç bu kadar muhalefet olmamıştık. Ailelere çok görev düşüyor, zira iş orada başlıyor :( Ben de büyük bir umutsuzluk ve üzüntü içindeyim. Allah yardımcımız olsun...
YanıtlaSilBizlerden geçti belki ama ben geriden gelenler için gerçekten üzülüyorum. Dediğiniz gibi ailelere çok iş düşüyor. Herkes kendi evinden başlamalı ve herkes kendi evinin önünü süpürmeli!
SilTam olarak özetlemişsiniz. Aynen öyle saygı çok önemli Recep Bey... Nerede saygı, sevgi, iyi niyet... İçinde bulunduğumuz zaman çok sıkıntılı, oysa ki zamanı durduramayız elbette ilerleyeceğiz ama bu manevi tarafımızı zedelememeli...
YanıtlaSilEğitim bu kadar çoğalmışken manevi çöküşün ilerlemesi de ayrı bir tezatlık. Tutarlılık yok. O halde sadece okumak değil, anlamak lazım. Okumuş cahillerin çıktığı bir zamandayız. Ne üzücü...
Bazen düşündükçe karamsar oluyorum bazen de ümitvâr oluyorum. Umarım bu dertten de bir çıkış yolu vardır bizler için...
SilGeldiğimiz noktada aile, eğitim, İslam tahrif edilmeye devam ediyor. Bu tahribatı yapanlar sadece dış güçler değil. İçimizden biri gibi davrananlar da var bu işin içinde. İyi şeyler yaptığını sanıp, manevi yıkımı hızlandıranlar da...
YanıtlaSilArif Bey;
SilSizler de benim gibi bir şeyler biliyorsunuz ama açık açık söyleyemiyorsunuz. Arif olan anlasın diyelim biz de artık...
İlk önce çocuklarımızı iyi yetiştirmeliyiz. Herkesin fikrine saygı duyması gerektiğini ama kendine ve bilgisine de güveneceğini öğretmeliyiz. Sonra bu internete paylaşılan her bilginin doğru olmadığını bunların araştırıldıktan sonra paylaşılması gerektiğini öğretmemiz lazım. Bunları da ALLAH korkusu ile ahlak ve adalet ışığı altında öğretmeliyiz diye düşünüyorum.
YanıtlaSilÇok haklısınız Sn. Profesör.
Silİnşallah her şey daha güzel olur. Ümitsiz olmamak gerekir.
YanıtlaSilİnşallah Fatih Bey!
SilHer sorunu dış güçlere bağlama kolaycılığı sorunun kaynağını ve çözümünü perdeliyor bana göre.Bu konuları dert edinen herkes çözüm adına işin bir ucundan tutabilirse çok daha etkili olacaktır bence.
YanıtlaSilAslında ben orada "dış güçler" yazarak ironi de yapmak istemiştim ama ünlem işareti de koymak gerekiyordu sanırım. :)
SilWow this looks cool.
YanıtlaSilThanks for sharing!
Much Love,
BLOG | INSTAGRAM | YOUTUBE
Thanks for the comment. You can also check my English blog: en.rehitu.com
SilFarkliliklara saygi gösterilnedikce toplum bölünüyor. Bir toplumda herkes ayni inanc ve görüste olmak zorunda degil ki. Bunun icin farkli etiketler almayi haketmiyor kimse . Trk tarafli adalet olmaz.
YanıtlaSilMaalesef öyle Derya Hanım. Kimse kimseye saygı göstermiyor.
SilÇöküşlerin kaynağını bulmak önemli. Özellikle aile de dış kaynaklar ailenin yapısını bozuyor.
YanıtlaSilMaalesef öyle. Aileler olarak dış kaynaklara set de çekemeyince kökten çöküyoruz. :(
Silevet şarkıda söylendiği gibi bindik bir alamete gidiyoruz kıyamate saygılar.
YanıtlaSilBu yüzden de vardığımız kıyamet ve sonrası oldukça çetin geçecek maalesef. :(
Silmaalesef dediğiniz gibi çöküyoruzzz :((((
YanıtlaSilMaalesef :(
Sil