Peygamber Efendimiz Niyetine Kurban Kestirmek

Aşağıdaki alıntı bir kardeşimizin kendi lisanından yaşanmış bir hatırayı anlatmasından ibarettir. Buyurun okuyalım:

"Bundan 15 yıl önce, edindiğim bilgiye göre mahallemde bulunan talebe yurdunda, kurban organizasyonu (satış, kesim ve hisselendirme) yapılacağını öğrendim. Kurban Bayramı'ndan epey zaman önce müracat ettim ve satılan kurbanlıklardan bir koç beğendim.Vazifeli hoca, ilk kurbanı benim aldığımı ve ilk sırada olduğumu bildirdi. Buna sevinmiştim, çünkü işimizi erkenden bitirip köyümüze gidebilecektim. Gel zaman git zaman kurban bayramı geldi ve bayram namazını aynı binada eda ettik. İlk olarak benim sıram olduğu için namazdan hemen sonra kesimhaneye indim. Ancak benim kurbanım kesilmeden iki adet kurban kesildiğini gördüm. Bu duruma kızmıştım. Acaba kimin kurbanları bunlar, kime torpil geçtiler diye sağa sola bakınıyordum. Elinde kanlı bıçak olan bir hocaya yaklaştım. "Bu yaptığınız haksızlık, ilk sıra benimdi. Neden başkasını öne alıyorsunuz?" dedim. Kurbanı kesen hoca, bu iki kurbandan, birincisinin Peygamber Efendimiz niyetine kesildiğini, ikinci kurbanın ise burada herhangi bir kazâ belâ olmaması niyeti ile kesildiğini ve iki kurbanın da parasının hayırseverler tarafından karşılandığını, bu kurban etlerinin bir kısmı ile hem çalışanlara, hem misafirlere ikramlık hazırlanacağını, geriye kalan kısmı ile de yurtta kalan öğrencilerin et ihtiyaçlarının karşılanacağını söyledi. Söylediğim sözlerden pişman oldum ve utandım. İlk defa duyuyordum Peygamber Efendimiz adına kurban kesilebildiğini. Neyse ki çok geçmeden elinde liste olan bir hocaefendi gelerek birinci sıradaki kurbanın getirilmesini söyledi ve ismimi anons etti, vekalet alıp tekbirlerle kurbanım kesildi. Ben, kurbanımın eti dinlensin diye askıya aldım. Uzun süre seyrettim çalışan insanları. Ve birkaç kişi ile sohbet ederken zaman iyice ilerlemiş ki sabah erkenden peygamberimiz adına kesilen kurbanın eti aşçı tarafından ekmek arası kavurma şeklinde hazırlanmış, çalışanlara ve misafirlere dağıtılmaya başlanmıştı. İkramı utanarak da olsa aldım, çünkü peygamberimiz adına kesilen kurban etini merak etmiyor değildim. Dağıtan kişi "şifa olsun efendim" diyerek dağıtıyordu. İkramı yedikten sonra askıdaki etimi alıp eve gittim.

Kurban Bayramı'ndan sonra bu meseleyi araştırdım. Meğer Peygamber Efendimiz hayatta iken her Kurban Bayramı'nda bir kendisi için, bir de ümmeti için yâni bizim için kurban kesermiş. Bunu öğrenince bayram sabahı yaptığım şeyden iyice utandım. Birkaç hafta sonra talebe yurduna tekrar gittim.

Önümüzdeki sene kurban bayramında ilk kesilecek olan, Peygamberimizin kurbanının ücretini ben ödemek istiyorum diye söyledim. Talebe yurdundaki hocalar memnun oldular. Bir yıl sonra tekrar kurban günü geldi ve Peygamberimiz adına kesilecek olan kurbanı ilk sırada beraberce kesmiştik. İnanın hayatımda hiçbir şeyden böyle manevi bir lezzet almadım. Allah-ü Teâlâ’ya, bana böyle bir lütfu nasip ettiği için ne kadar şükretsem azdır. Ve aradan geçen 15 yıldır, her bayram, aynı yurtta ilk kesilen kurban benim kurbanım yâni Peygamber Efendimiz adına kestirdiğim kurban olur.

Biliyorum ki insan yaptığı hayrı gizli yapar ve anlatmaz. Ancak böyle bir lezzetten hiç kimse mahrum olsun istemediğim için anlatıyorum.

Dünyada tadabileceğiniz en güzel lezzet, hâlü hayatta iken sana kurban kesen Peygamber Efendimiz adına, kurban hediye etmendir. İnşallah bir 15 yıl daha ilk kesilen kurban, Efendimiz adına bana nasip olur."

Peygamber Efendimiz adına kurban kestirildiğini sizler biliyor muydunuz? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Siz de bu manevi hazdan tatmak ister miydiniz? 

Bu yazımı beğendiniz mi? Eğer beğendiyseniz İngilizce olarak kaleme aldığım HodjaEffendi bloguna ve Forum'a da beklerim.