Bu blogumda çok fazla alıntı yazı bulamazsınız aslında ancak bu sefer forumda değil de burada paylaşmak istedim açıkçası. Sizin de hoşunuza gideceğinden eminim bu alıntının. Hem hoşunuza gidecek hem de aldığım ve alacağımız çıkarım yazılanların ne kadar doğru olduğuna delalet edecek. Buyurun:
Küçük kasabanın birinde bir caminin tam karşısında arazisi olan adam, bir pavyon inşa etmeye başlamış. İmam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler. Ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar.
Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu pavyon için her gün beddua etmekten öteye geçememiş. İnşaat ilerlemiş ve açılışına birkaç gün kala her nasılsa şiddetli bir yıldırım düşmesi sonucu pavyon yerle bir olmuş. Caminin cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek görmemişler.
Pavyon sahibi adam, cami imamının ve cemaatin direkt veya endirekt olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddiası ile camiye karşı tazminat davası açmış.
Cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler. Bu olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul etmemişler. Gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkeme günü geldiğinde hakim dosyayı dikkatle incelemiş ve taraflara dönüp:
– Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum, demiş.
Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var. Taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir pavyon sahibi, diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan bir imam ve cemaati…!
Aynen günümüzde olduğu gibi kimi dinsizlerin menfaat ve çıkarları uğruna nasıl dindar gözüktükleri ile kimi dindarların çıkarları uğruna nasıl dini inkar ettiklerinin hikayesidir bu...
Ne dersiniz siz bu hikayeye? Çok doğru değil mi? Siz hakim olsaydınız nasıl hüküm verirdiniz peki?
Valla bende kararsız kaldım :) Ama günümüzde böyle bir olayla karşılaşmadık tabi ki şuana kadar. Kesin önümüzdeki günlerde böyle bir olayı haberlerde izleriz. :)
YanıtlaSilGünümüzde birebir aynısını yaşamamış olabiliriz ama benzerlerini çok yaşıyoruz Blog Beyi! :(
SilAaa o zaman ben baya geride kalmışım :/
SilKarar vermek zor ama yazılan bizim gerçeğimiz ve bu kısmı kesin.. En nihayetinde olan ise yaklaşık 7000 yıllık İslam dinine verilen zarar:(
YanıtlaSilMaalesef öyle. Çok haklısınız...
SilGerçekten de öyle hikaye çok anlamlı.
YanıtlaSilHalimizi dökmüş ortaya...
SilBenimse aklıma şu geldi. Neyi nasıl istediğine dikkat et.
YanıtlaSilEvet dua, gerçi beddua imiş ama, gerçekleşmiş ama başlarına da bela olmuş.
Düşünüyorum da ne garip bir durum.
O yüzden her şeyin hayırlısını istemek lâzım yüce Mevla'dan.
SilKesinlikle. Rabbim herşeyin hayırlısını nasip etsin hayırlısıyla
SilAmin...
SilBiri mahkemeye gidip bu nedenle dava açsa mahkeme bunu kabul eder mi acaba?
YanıtlaSilHikayeye değil temaya odaklanalım lütfen. :)
Silİlginç,güzel ve anlamlı hikaye bence. Mahkeme olayı,her iki tarafın da gizli kalmış huylarını ortaya çıkarmış gibi görülüyor.😊
YanıtlaSilAynen öyle. :)
SilÇok güzel bir hikaye ders çıkaracağımız okadar çok hikâye varki biz bazılarına gülünç ile karşılık veriyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.
YanıtlaSilAmin...
SilHikayeden ders çıkartmak gerek ama birçok yerde herkesin menfaat ve çıkar uğruna hareket ettiğini düşünmekteydim. Günümüzde kendi çıkarı için kardeşine sırt dönenler bile var. Zor zaman zor dava yani. Elinize emeğinize sağlık hocam.
YanıtlaSilMenfaatperest insanlar çoğaldı maalesef, çok haklısınız...
Sil