Hüsnüniyet

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com
By -
8

 


İyi insan olmak, iyi insan olup iyi insan olarak kalabilmek maalesef şu yaşadığımız devirde mümkün değil. Kötü olmanın prim yaptığı, yapılan kötülüğün bu kadar çok kabul edilebilir olduğu başka bir devir de olmamıştır herhalde. Dost sohbetlerinde veya iş hayatındaki sektörel buluşmalarda herkes "iyi insan", "iyi eleman" eksikliğinden dem vurur ama kimse de elindeki "iyi insan"ı değerlendirmeyi düşünmez veya ilk olarak kendisinin "iyi" biri olması gerektiğini düşünüp de o yolda herhangi bir çaba göstermez. 


İyi niyetli olmak maaesef her zaman kazançlı olmuyor. İyi niyetli insanların sayısı her geçen gün azalıyor. O da az önce yukarıda da söylediğim gibi kötü niyetlilerin prim yaptığı bir ortamda iyi niyetli adam mı kalır!? Ha bir de "iyi niyetli" olmanın "saf, salak, alık olma" olmadığını da insanların artık anlaması lâzım. 


Neyse ben "iyi niyetli" biri olduğumu düşünüyorum ve bundan sonra da yıpranmaya devam edecek olsam bile bu hüsnüniyetli biri olmamı değiştirmeyecektir. 



İş Değişikliği

31.05.2024 tarihi itibariyle 2 yıldır çalışmış olduğum Tezkom Kompozit'ten ayrıldım. Bunu da yapay zeka yardımıyla aşağıdaki gibi bir mesajla LinkedIn'deki takipçilerimle paylaştım. 




Sevgili LinkedIn takipçilerim,

2 yıl boyunca büyük bir gurur ve mutlulukla çalıştığım Tezkom Kompozit’ten ayrılmış bulunuyorum. Bu süre zarfında birlikte çalışma fırsatı bulduğum tüm çalışma arkadaşlarıma ve müşterilerimize içtenlikle teşekkür ederim. Sizlerle çalışmak benim için büyük bir zevkti ve kariyerimde unutulmaz bir deneyim oldu.

Gelecekteki yeni maceralarda görüşmek dileğiyle,


Dear LinkedIn followers,

I am writing to share that I have decided to leave Tezkom Kompozit, where I have worked with pride and joy for the past 2 years. I would like to extend my heartfelt thanks to all my colleagues and clients with whom I had the pleasure of working. It has been an unforgettable experience in my career, and working with you all was a true delight.

Looking forward to future adventures...


"Karim Adeyemi" Nasıl Okunur?

Dün akşam Real Madrid ile Borussia Dortmund arasında Şampiyonlar Ligi final maçı vardı. Eğer bu konulara ilgi duyuyorsanız maçı Real Madrid'in 2-0 kazandığını biliyorsunuzdur. Maçı ben de TV8 ekranlarından izledim. Spiker maç boyunca gayet iyi bir performans sergiledi ancak top ne zaman Karim Adeyemi'ye gelse kulaklarımı tırmaladı. "Adeyemi" ismi herhangi bir hecede vurgu olmadan yazıldığı gibi okunuyor ama spiker ısrarla ilk baştaki "A"yı sanki şapkalı bir "â" imiş gibi düşünerek sürekli "Aaadeyemi" şeklinde telaffuz etti. Dedim acaba ben mi yanlış biliyorum, sordum yapay zekaya. O da anlattı tane tane. 


Dışarıda Et Yenir mi?


Memlekette maalesef dürüst insan kalmadı. Bu yazının en başındaki "iyi niyet" konusuna kadar dayanır bu konu. İyi niyetli olmayanlar, işte yukarıda da gördüğünüz gibi dana eti diye domuz eti yedirirler vatandaşa. Yıllar önce yazmıştım hatırlarsanız. Marketlerde "D. Eti" satılıyor ama başındaki "D"nin ne olduğunu kimse bilmiyor. Domuz mu, dana mı acaba? 

Geçenlerde de kestikleri at etlerini piyasaya sürmeye çalışan insanları görmüştük haber kanallarında. Maalesef devir gerçekten çok kötü. Dışarıda et yemeği yememek lâzım gerçekten. Dana eti diye başka etleri yemek var işin sonunda ama biraz daha derine insek dana eti bile olsa eğer o dana veya koyun işte her neyse kesilirken tekbir getirilmediyse onu yemek dahi câiz değil esasında. Bu mevzi çok derin, daha önce defalarca yazdım ben bu konuda. Artık şu dışarıda "et yeme" konusunu herkes iyice bir düşünmeli bence. Dışarıda vejetaryen olma zamanıdır bu zaman...

Futbolcunun Ev Alamadığı Bir Memleket


Mertens:
"İstanbul'da oturduğumuz daireyi almak istedik ama çok pahalıydı, biz de kiraladık."
demiş. Bizim memleket gerçekten çok garip. Avrupa ve Amerika ülkelerine kıyasla en düşük gelir ortalaması bizde ama gayrimenkul, elektronik, otomotiv gibi harcama gruplarında ise en pahalı memleket biziz. Futbolcu bile ev alamıyor. Aslında alır ama muhtemelen kendi ülkesinde aynı paraya 3 ev alabileceği için almayı aklından çıkarmıştır.

Siz ne düşünüyorsunuz? Mertens'i bilmeyenler için yazalım sağlam paralar kazanan Galatasaraylı bir futbolcu.

Otopark Üstü Bahçe


Japonya, halka açık otoparkların çatılarına yüzen bahçeler inşa ederek bu alanları yemyeşil alanlara dönüştürmeye başladı. Bu bahçeler sadece kent manzarasını iyileştirmekle kalmıyor aynı zamanda arılar ve diğer polenatörler için de hayati yaşam alanları oluşturuyor, biyolojik çeşitlilik için hayati önem taşıyor.

Oğlum 10 Yaşındayken / Ben 10 Yaşımdayken


Geçenlerde önüme 10 yaşımdaki fotoğrafım düşünce oğlumla aynı yaşlarda olduğum aklıma geldi ve hemen bir kolaj oluşturmak istedim. Ne dersiniz bana benziyor mu bu çocuk? Çocuk doğar doğmaz anne veya babasına benzeten uzmanları göreve davet ediyorum. :)

Bununla ilgili oğlum Kayra Eymen de CapCut'ta aşağıdaki gibi bir video oluşturmuş:


Ekransız Laptop



Bu paylaşımda firmayı etiketlemiştim LinkedIn'de adamlar hemen teşekkür dönüşü yaptılar. Bizim memlekette yok böyle incelikler maalesef. :( 

Bu arada siz ne düşünüyorsunuz peki bu yeni teknolojik gelişmelerle ilgili?

---------------------------

Bundan sonra fırsat buldukça bunun gibi ortaya karışık paylaşımlarla karşınızda olacağım. İyi pazarlar...


Tags:

Yorum Gönder

8Yorumlar


Yorumlarınızla yazıma katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim.

Forum'a da beklerim...

  1. Geçen haftalarda bir kesimhane görüntüsü çıkmıştı haberlerde. Çok kötü hissettim kendimi. Bir dana yerde oturuyordu. Buna oturmak mı yatmak mı denir bilemedim şimdi. Hayvan ayakta değildi ve huysuzlanmıyordu yani. Sakin sakin duruyordu. Bir adam gelip başına keserle mi baltayla mı vuruyordu. Vurma anı kesilmiş tabi televizyonda. Bu nasıl vicdansızlıktır anlamadım. Şimdi bu hayvan yenir mi? dedim. Bu adam şimdi besmele çeker mi?
    Hayvan o vurma darbesiyle ölüyorsa zaten murdar oldu gitti. Ölmediyse bile besmele falan çekmez bu zihniyet. Zaten böyle acı içinde ölen zavallı bir hayvanı yemek de bize yakışmaz. Abdestsiz, öfkeyle yapılan bir yemeği bile yemeyin demiyor mu büyüklerimiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o görüntüleri hatırlıyorum. Yazımda da bahsetmeye çalıştığım oydu. Sürekli ve yoğun olarak kesim yapan kasaplara tekbir hatırlatıldığında "İşimizi yavaşlatmayın" diye karşı cevap alınıyor.

      Dışarıda yeme devri zaten bitti de işte yine de nefsimize iyice hâkim olmamız gerekiyor.

      Sil
  2. Ortaya karışık paylaşımınızı beğendim. Devamını beklerim. :)
    İyi niyetli insanlar, azınlıkta kaldı ne yazık ki. Azınlıkta kalınca da kim, kimdir bilemiyoruz. Sonra da güvensizlik devreye giriyor. Bir ülkede başı bozukluk varsa, denetim yoksa niyeti kötü olanlara gün doğuyor. Olan, iyi niyetlilere oluyor.
    Can oğlunuza maşallah! Bu yaşlardaki kimi çocuklar büyüme aşamasında olduğundan ebeveynine benzemeyebilir. Büyümesi durduğunda yani ergenliğini geçince anne ya da babadan gelen baskın benzerlikler iyice ortaya çıkacaktır. Ergenlik bitip de 20'li yaşlara gelindiğinde artık kendi özelliklerini taşıyan birey olacaktır.
    Oğlunuza güzel bir ömür diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumlarınızla katkıda bulunduğunuz için. İyi dilekleriniz için ise ayrıca teşekkür ederiz.

      Sil
  3. İyi niyeti insanlar saflık olarak görüyorlar maalesef ki..
    İşinizden ayrılmışsınız hayırlısı olsun daha güzelini bulursunuz inşallah.
    Çocuklar hızla büyüyorlar maşallah.
    Yapay zeka olayı her yere nüfuz etmeye başladı fotoğrafçılıkta da hemen hemen her şeyi yapay zeka ile yapıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle yapay zeka artık her yerde. Allah sonumuzu hayreylesin...

      Sil
Yorum Gönder

#buttons=(Anlaşıldı, Tamam!) #days=(20)

Bu blogda çerezler kullanılmaktadır. Şimdi Kontrol Et!
Ok, Go it!