Bahsettiğim animasyon filmi Hezarfen Ahmet Çelebi'den bahseden kısa bir yapım. Bahsekonu Youtube videosunun altında şöyle bir açıklama var:
"Hezarfen Ahmet Çelebi, (d. 1609 - ö. 1640) 17. yüzyılda Osmanlı'da yaşamış Türk bilgini. Kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk insanlardan olduğu söylenmektedir.
Türk animasyon sanatçısı Tolga Arı'nın liderliğinde hazırlanan, Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamış ünlü Türk Mucidi Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesi'nden gerçekleştirdiği uçuş deneyimini anlatan Hezarfen adlı kısa animasyon film, internette izlenmeye rekorları kırıyor. Tolga Arı'nın takım liderliğindeki bir ekiple hazırlanan kısa animasyon film, Galata Kulesi'nden kendi geliştirdiği kanatlarla uçmayı başaran Hezarfen Ahmet Çelebi'nin uçuş denemesi oldukça eğlenceli bir dille anlatıyor."
Youtube videosunu buraya eklemiyorum merak edenler Google Amca'ya sorup izleyebilir. Benim yazmama sebep olan konu ise animasyondaki hamam sahnesi. Eşim ana sınıfı öğretmeni; dersinin gereği olarak bir konuda bu animasyonu akıllı tahtada oynatmış. Videonun 1:56 - 1:58 dakikaları arasındaki hamam sahnesi çıkınca elim ayağıma dolaştı diyor kendisi. İzlemeye tenezzül etmeyecekler için şöyle açıklayayım; bir adam animasyon film gereği bir çatıya düşüp çatıyı kırıyor ve içeriye düşüyor, sahneden anlıyorsunuz ki orası bir hamam hem de kadınlar hamamı. Kadınları anadan üryan bir şekilde gösteriyor 2 saniyede. Sonrasında da adamı atıyorlar hamamdan dışarı.
Şimdi animasyon filmler genelde çocuklara hitap etmesi için çekilir ki bu bahsekonu film de tam çocuklara yönelik hazırlanmış. Böyle bir film çekerken hiç mi düşünmediniz bunu? Her şey biraz daha fazla konuşulsun diye mi düşünülür oldu? Biz burada sizi kötü eleştirirken bile reklamın iyisi kötüsü olmaz mı diyorsunuz içinizden? Hamam sahnesi olmasaydı olmaz mıydı? Hamama değil de başka bir yere düşse "eğlenceli" anlatımınızdan bir şey mi eksilirdi?
"Amma da büyüttün ya hu! Ne geri kafalıymışsın! Alt tarafı gerçek olmayan hayâl ürünü çizimlerden ibaret bir sahne!" diye içinizden geçiriyor olabilirsiniz. Sizinle konunun eğriliğini veya doğruluğunu tartışmaya kalksak iki taraf da kendi görüşlerinde haklı olduğunu ispat edecek yüzlerce deliller sunabilir. O yüzden böyle düşünenler de yorumlarını yazabilir sıkıntı yok ancak ben tartışmaya dâhil olmayacağım.
Son yıllarda çocuk istismarı sadece düşünülen, ilk akla gelen sıradan metodlarla olmuyor. Artık sapık fikirliler bu düşüncelerini kitle iletişim araçları vasıtası ile süslü bir şekilde sunuyorlar bizlere. Hatırlarsanız geçenlerde bir kitaptan bahsetmiştim yine benzer konuda. Halime ERDOĞAN diye birinin kaleme aldığı süslü çocuk kitabı Hayalci Çocuk'ta da sakat ve sapık fikirlerin ürünü bölümler vardı.
Bahsettiğim videonun altına birkaç çocuk ve veli "Öğretmenimiz bunu sınıfta açtı." yazmış. Evet eşim önceden kontrol etmeden bu videoyu açmış sınıfta, aynı hatayı yapan diğer talihsiz öğretmenler gibi ancak her şeye de şüphe ile yaklaşmak da insanı hasta eder be ya hu!
Bu devirde çocuk yetiştirmek, iyi ebeveyn olmak, iyi öğretmen olmak, iyi insan olmak gerçekten çok zor iş! Herkes her konuda diken üstünde şu çivisi çıkmış dünyada!
Bu sıkıcı yazının sonuna bir blogiçi link ekleyeyim de hemen SEO hizmetkârlarım tıklanma oranlarımın artmasına yardımcı olsun ve siz de "hezarfen" ne demekmiş bilgilenin. Bir tek Hezarfen yok yâni tarihte!
Lütfen okuyunuz:
Hezarfen İbn-i Firnas
"Hezarfen Ahmet Çelebi, (d. 1609 - ö. 1640) 17. yüzyılda Osmanlı'da yaşamış Türk bilgini. Kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk insanlardan olduğu söylenmektedir.
Türk animasyon sanatçısı Tolga Arı'nın liderliğinde hazırlanan, Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamış ünlü Türk Mucidi Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesi'nden gerçekleştirdiği uçuş deneyimini anlatan Hezarfen adlı kısa animasyon film, internette izlenmeye rekorları kırıyor. Tolga Arı'nın takım liderliğindeki bir ekiple hazırlanan kısa animasyon film, Galata Kulesi'nden kendi geliştirdiği kanatlarla uçmayı başaran Hezarfen Ahmet Çelebi'nin uçuş denemesi oldukça eğlenceli bir dille anlatıyor."
Şimdi animasyon filmler genelde çocuklara hitap etmesi için çekilir ki bu bahsekonu film de tam çocuklara yönelik hazırlanmış. Böyle bir film çekerken hiç mi düşünmediniz bunu? Her şey biraz daha fazla konuşulsun diye mi düşünülür oldu? Biz burada sizi kötü eleştirirken bile reklamın iyisi kötüsü olmaz mı diyorsunuz içinizden? Hamam sahnesi olmasaydı olmaz mıydı? Hamama değil de başka bir yere düşse "eğlenceli" anlatımınızdan bir şey mi eksilirdi?
"Amma da büyüttün ya hu! Ne geri kafalıymışsın! Alt tarafı gerçek olmayan hayâl ürünü çizimlerden ibaret bir sahne!" diye içinizden geçiriyor olabilirsiniz. Sizinle konunun eğriliğini veya doğruluğunu tartışmaya kalksak iki taraf da kendi görüşlerinde haklı olduğunu ispat edecek yüzlerce deliller sunabilir. O yüzden böyle düşünenler de yorumlarını yazabilir sıkıntı yok ancak ben tartışmaya dâhil olmayacağım.
Son yıllarda çocuk istismarı sadece düşünülen, ilk akla gelen sıradan metodlarla olmuyor. Artık sapık fikirliler bu düşüncelerini kitle iletişim araçları vasıtası ile süslü bir şekilde sunuyorlar bizlere. Hatırlarsanız geçenlerde bir kitaptan bahsetmiştim yine benzer konuda. Halime ERDOĞAN diye birinin kaleme aldığı süslü çocuk kitabı Hayalci Çocuk'ta da sakat ve sapık fikirlerin ürünü bölümler vardı.
Bahsettiğim videonun altına birkaç çocuk ve veli "Öğretmenimiz bunu sınıfta açtı." yazmış. Evet eşim önceden kontrol etmeden bu videoyu açmış sınıfta, aynı hatayı yapan diğer talihsiz öğretmenler gibi ancak her şeye de şüphe ile yaklaşmak da insanı hasta eder be ya hu!
Bu devirde çocuk yetiştirmek, iyi ebeveyn olmak, iyi öğretmen olmak, iyi insan olmak gerçekten çok zor iş! Herkes her konuda diken üstünde şu çivisi çıkmış dünyada!
Bu sıkıcı yazının sonuna bir blogiçi link ekleyeyim de hemen SEO hizmetkârlarım tıklanma oranlarımın artmasına yardımcı olsun ve siz de "hezarfen" ne demekmiş bilgilenin. Bir tek Hezarfen yok yâni tarihte!
Lütfen okuyunuz:
Hezarfen İbn-i Firnas
ASlında böyle konuları kötü de olsa eleştirmemek lazım abi. İster istemez insan merak edip araştırıp izliyor ve böyle insanlara prim vermiş oluyoruz. Böyle içerikleri aslında şikayet edebileceğimiz ve gerçekten hızlı bir şekilde müdahale edilecek bir yapı olmalı kesinlikle.
YanıtlaSilİşte bir nebze prim vermenin önüne geçmek için videoyu buraya koymadım ancak dediğin gibi olursa da bu adamlar olumsuz eleştiri yok deyip iyice işi çığrından çıkarabilirler!
SilHızlı yorumun için teşekkürler dostum!
Haklısın abi. Dediğim gibi mutlaka bir denetimden geçip en azından yaş kriteri olmalı videolarda.
SilOhaa. Hakikaten anadan üryan şekilde. Ben diyecek bir şey bulamıyorum artık.
YanıtlaSilBir hızlı yorumcu daha! Teşekkürler dost hızlı yorum için!
SilBazen diyecek çok şeyin oluyor da desem de boşa gidecek deyip susuyorsun değil mi? Aynı öyle sanki...
Bu tarz filmlerin yapılmasını ülkemiz kültürü gelişmesi bakımından çok önemli buluyorum
YanıtlaSilNasıl yani? Anadan üryan sahneler olunca "kültürlü bir ülke" mi oluyoruz şimdi?
SilTanıtıcı filmler yapılsın tabii ki ancak dikkat edilmesi gereken bazı kriterler yok mudur sizce de?
Hazerfen videosu çekilebilir kültür için katkı olur.Ama bahsettiğiniz "üryan sahneler" varsa bu hiç hoş değil tabi..Haklısınız.
SilBu konuda denetleyen bir mekanizma olması gerekir....
Bilgilendirme için teşekkür ederim. Elimizden hiç değilse şikayet etmek gelir... Selam ve Dua ile...
YanıtlaSilAynen öyle Furkan Bey.
SilRecep Bey size hak veriyorum. Bir grup arkadaşımızla üniversite projesi hazırlamıştık. Şarkılı bir animasyon işitme engeli üzerine inanın hatamız olmasın diye üniversitenin rehberlik ve psikoloji hocalarınin peşinde koştuk ve psikoloji hocamız şarkı sozlerimizde öyle noktalara değindi ki, cümlelerin bazılarını pozitifleştirdi cocuklarin algısında yanlışlık olmasın diye, hatta kendisi de farklı bir uzmanı aramıştı,birçok kişinin görüşünü almıştık. Ben projemizi bir postumda yayınlayayım sizlerinde yorumlarını merak ediyorum... Bu tarz projelerin ince eleyip sık dokunması gerektiğine inanıyorum. Bilinç ve eğitimden geciyor. Paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilSiz ne güzel bilinçli davranmışsınız ancak kendini animasyon sanatçısı olarak tanıtıp binlerce çocuğa ulaşacak projeler yapan birileri nasıl bunu düşünmez aklım almıyor!
SilSizin projenizi de merakla bekliyorum yarım işitme engelli olarak. :)
Kesinlikle... Ailemde de duyma kaybı olan yakınlarim var önemli olan küçük yaşta bu bilinci olumlu şekilde çocuklara aktarmak. İcerik geliştirme konusunda okulda çok eğitim aldım animasyon sanatçıları bu işin eğitim kısmını görmezden geliyor sanırım ve çöp projeler çıkıyor.
SilÇok haklısın kuzen bir konuyu anlatmak isterken,bir film çekerken illa çok izlensin diye cinsel objeleri araya sıkıştırmak çok yanlış gerçekten
YanıtlaSilYeni pazarlama tekniklerinden biri o zaten evet abi. Maalesef. :(
SilAynen çok haklısınız Sn. Müfred!
YanıtlaSilyani çokta kötü bir şey değil fakat ufak çocuklara anlatması bir dert
YanıtlaSilBağlaç olan "da" ayrı yazılır Kuzgun. :)
Silyazarken düşündüm ama ok yaydan çıkmıştı bir kere
SilDoğrudur, düzenleme de yapılamıyor.
Silfilmde öyle sahnelerin olması büyük terbiyesizlik bide hezarfen ahmet çelebi ile alakasız bunun dışında bahsettiğiniz çocuk kitabındaki ilgili bölümü de okumuştum terbiyesizliğin daniskasıydı yazarı halime erdoğan diye geçiyorda o hayatta o kitabı yazamaz yeteneği yoktur diye düşünüyorum birine yazdırmış incelemeden bakmadan da bastırmış durum öyle bile olsa her türlü bu terbiyesizliği üstlenmiş oluyor yazık ülkemizin geldiği noktaya ülke ilerliyor da yanlış yerlerde de ilerliyoruz gercekten. Bu arada siteme bir ara uğradığınızda bilgisayardan girerken üst sağ tarafta mobilden girişler için yazıların altına gelen bir "anket" var lütfen onu cevaplar mısınız benim için çok önemli şimdiden teşekkür ederim
YanıtlaSilAynen ülkemiz yanlış sahalarda da maalesef ilerliyor. :(
SilDaha önce katılmıştım sanırım ankete ama şimdi gidip tekrar bakıyorum.
Her şeyin günden güne suyu çıkıyor maalesef:(
YanıtlaSilAynen öyle maalesef...
Sil